Dijital pazarlarda rekabetin korunması, son yıllarda giderek daha önemli bir konu haline gelmektedir. Dijitalleşme, özellikle internet tabanlı platformların ve dijital hizmetlerin hızla artmasıyla birlikte, rekabet dinamiklerinde önemli değişikliklere yol açmış olup dijital platformlar, kullanıcıların erişimine sundukları hizmetlerle bazen piyasayı domine edebilecek büyüklüğe ulaşabilmektedir. Bu durum, rekabetin korunmasını daha karmaşık bir hale getirmekte ve ilgili düzenleyicilerin daha etkin bir denetim yapmasını gerektirmektedir. Dijitalleşmenin temelde iş modelleri ve yapış yöntemlerinde köklü değişikliklere yol açtığı, bu suretle tüketici ve firmaların eğilim ve davranışlarını dönüştürdüğü dikkate alındığında, öncelikli olarak mal ve hizmet piyasalarındaki rekabet üzerinde etki göstereceği ifade edilebilecektir. Dolayısıyla dijital dönüşümden etkilenen başlıca hukuk alanlarından birini rekabet hukuku oluşturmaktadır.
Dijital Pazarlarda Rekabetin Korunmasına Yönelik Temel Zorluklar
1. Ağ Etkisi ve Pazar Hakimiyeti
Dijital platformlar, genellikle “ağ etkisi” (network effects) olarak bilinen bir duruma sahiptir. Bu, platform ne kadar çok kullanıcıya sahipse, platformun kendisi ve diğer kullanıcılar için o kadar değerli hale gelmektedir. Örneğin, sosyal medya platformları veya online pazar yerleri, kullanıcı sayısı arttıkça daha fazla etkileşim ve işlem üretir. Bu ağ etkisi, piyasada birkaç büyük oyuncunun dominasyonunu pekiştirebilir, küçük firmaların büyümesini engelleyebilir veyeni girişimlerin pazara girmesini zorlaştırabilir. Rekabet otoriteleri, bu tür durumlardaki kötüye kullanımları tespit etmeye gayret göstermektedir.
2. Veri Gücü ve Rekabet
Dijital platformlar büyük miktarda veri toplar ve bu veriler, platformların rekabet avantajı elde etmesini sağlamaktadır. Bu veriler, müşterilerin davranışları, tercihleri, demografik bilgileri, etkileşim geçmişleri gibi çok geniş bir yelpazeye yayılabilir. Verilerin kontrolü, bir platformun pazar gücünü artırabilir ve bu durum, rakiplerin pazara girmesini engelleme riski taşımaktadır. Rekabet hukuku, özellikle büyük veri setlerine sahip olan dijital platformların bu veriyi rekabeti engelleyici şekilde kullanmalarını izlemekte ve gerektiğinde düzenlemeler getirmektedir.
3. Tekelleşme ve Kartel Oluşumları
Bazı dijital platformlar, kullanıcıları kendilerine çekmek amacıyla düşük fiyatlar veya ücretsiz hizmetler sunarak piyasada tekel oluşturmaktadırlar. Ancak, bu düşük fiyat stratejileri uzun vadede piyasayı tekelleştirebilir ve daha sonra fiyatları artırma, hizmet kalitesini düşürme gibi kötüye kullanımlarına yol açabilir. Ayrıca, dijital pazarlarda kartelleşme gibi gizli anlaşmaların oluşması da mümkündür. Rekabet otoriteleri, bu tür davranışları tespit etmek ve engellemek için dijital pazarları yakından izlemelidir.
4. Platform Ekonomisinin Sınırlı Rekabeti Teşvik Etmesi
Birtakım dijital platformlar, diğer rakiplerle doğrudan rekabet etmek yerine,kendi ekosistemlerinde kapalı bir yapı oluşturmayı tercih etmektedirler. Örneğin,bir dijital mağaza yalnızca kendi ödeme sistemini kullanmayı teşvik edebilir, bu da diğer ödeme sağlayıcılarının pazara girmesini zorlaştırır. Bu tür kapalı ekosistemler, rekabeti sınırlamakta ve kullanıcıların seçimlerini daraltmaktadır.
5. İnovasyonun Engellenmesi
Dijital pazarlarda büyük platformlar küçük yenilikçi şirketleri satın alarak onları yok edebilir veya inovasyonu engelleyebilir. Büyük oyuncular, satın alım stratejileriyle pazarı domine edebilir ve bu durum yenilikçi çözümler geliştiren yeni şirketlerin rekabet etmesini zorlaştırabilir. Rekabet otoriteleri, bu tür satın alımları analiz eder ve yalnızca piyasa rekabetini olumsuz yönde etkileyebilecek durumlarda müdahalede bulunur.
Dijital Pazarlarda Rekabetin Korunmasına Yönelik Çözüm ve Politikalar
1. Dijital Pazarlarda Yüksek Şeffaflık ve Denetim
Dijital pazarlarda rekabeti korumak için, platformların faaliyetlerinin daha şeffaf olması sağlanmalıdır. Kullanıcı verilerinin nasıl toplandığı, nasıl kullanıldığı ve hangi algoritmalarla kararlar verildiği gibi bilgiler daha açık bir şekilde kamuya duyurulmalıdır. Bu şeffaflık, rekabetin daha sağlıklı bir şekilde işlemesine olanak tanıyacaktır.
2. Veri Paylaşımı ve Erişimi
Dijital platformların sahip olduğu verilerin, daha küçük firmalar için erişilebilir olması gerektiği savunulmaktadır. Özellikle rekabetin önünde engel teşkil eden büyük veri setlerinin, belirli düzenlemelerle daha geniş bir erişime açılması sağlanabilir. Bu sayede küçük firmalar, aynı veriye sahip olarak daha rekabetçi hale gelebilirler.
3. Dijital Pazarlarda Yoğunlaşma Riski Doğuracak Satın Alma ve Birleşme Denetimi
Piyasada hakim durumda olan dijital platformlar, bazen diğer rakiplerini satın alarak rekabeti engelleyebilir. Bu tür birleşmelerin denetimi, rekabet hukuku açısından önemlidir. Yeni teknolojiler geliştiren firmaların, büyük oyuncular tarafından satın alınmasının engellenmesi, pazarın çeşitliliğini ve inovasyonu teşvik eder.
4. Yeni Regülasyonlar ve Kurallar
Dijital pazarlardaki rekabeti korumak için özel olarak tasarlanmış yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle “Avrupa Birliği Dijital Piyasalar Yasası” (Digital Markets Act – DMA) ve “Dijital Hizmetler Yasası (Digital Services Act – DSA) gibi düzenlemeler, büyük dijital platformların pazarı haksız şekilde domine etmesini engellemeye yönelik önemli adımlar atmaktadır. Bu tür düzenlemeler, dijital platformların şeffaflığını arttırarak rekabeti daha adil hale getirmeyi hedefler.
5. Ağ Etkilerinin ve Pazar Gücünün İzlenmesi
Rekabet otoriteleri, dijital platformların ağ etkilerini ve pazar gücünü dikkatle izlemelidir. Özellikle büyük oyuncuların ağ etkisi sayesinde piyasa hakimiyetini elde etme potansiyeli göz önünde bulundurularak, platformların bu gücü kötüye kullanmalarına karşı önlemler alınabilecektir.
Rekabet Kurulunun Dijital Pazarları Konu Alan İnceleme Ve Örnek Kararı
Kurulun dijital pazarları konu alan inceleme ve kararları göz önündebulundurulduğunda, bu kararların önemli oranda geçtiğimiz yıllara ait olduğu görülmektedir. Benzer şekilde kararların ağırlıklı olarak temel platform hizmeti sağlayıcısı yerleşik teşebbüslerin sahip oldukları pazar gücünü kötüye kullanıp kullanmadıklarını konu aldığı ve incelemelerin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) “hâkim durumun kötüye kullanılması”nı yasaklayan 6. maddesi uyarınca yürütüldüğü görülmektedir. Bu durum, rekabet hukuku müdahalesinin, ilgili pazarda önemli ölçüde pazar gücüne –hâkim duruma- ulaşmış
temel platform hizmeti sağlayıcısı teşebbüslerin son kullanıcılarına (tüketicilere) ve/veya ticari kullanıcılarına (işletmelere) yönelik dışlayıcı ve/veya sömürücü uygulamalarına yönelmesinden kaynaklanmaktadır. Temel platform hizmeti sağlayıcısı teşebbüslerin, pazardaki rekabetçi parametreleri etkilemelerine olanak sağlayacak nitelikte bir pazar gücü seviyesine ulaşmaları, sahip oldukları tüketici ve ticari kullanıcı tabanıyla doğru orantılı olduğundan ülkemizdeki dijital pazarlar bakımından bu pazar gücüne ancak son yıllarda erişilebildiği görülmektedir. Haliyle de dijital pazarlarda, pazar gücüne bağlı rekabet endişelerinin son yıllarda rekabet otoritelerini en çok meşgul eden konuların başında geldiği ve Kurulun gündemine giderek artan oranda dâhil oldukları ifade edilebilecektir. Örneğin; Facebook-Whatsapp Kararı’nda Facebook (Meta) iştiraklerinden WhatsApp tarafından Ocak 2020’de kullanım koşulları ve gizlilik ilkelerinin güncellendiğine ilişkin olarak yapılan duyuru kapsamında her bir kullanıcıya, söz konusu güncelleme kapsamında WhatsApp’ı kullanmaya devam edebilmeleri için kişisel WhatsApp verilerinin Facebook Inc. şirketleri ile paylaşılmasına onay vermelerini talep eden bildirimlerin gönderilmesi üzerine, Facebook ve WhatsApp tarafından tüketicilere yöneltilen bu “kabul et ya da bırak (take it or leave it)” tarzı zorlama ile Facebook şirketleri arasında süregelen veri paylaşımı uygulamalarının incelendiği soruşturma sonucunda Kurul tarafından 20.10.2022 tarih ve 22-48/706-299 sayı ile teşebbüse idari para cezası verilmesine ve ayrıca söz konusu ihlalin sonlandırılmasını ve pazardaki etkin rekabetin tesis edilmesini teminen gerekli tedbirleri, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren en geç bir ay içerisinde Kuruma sunmasına ve gerekli tedbirleri gerekçeli kararın tebliğinden itibaren altı ay içerisinde yerine getirmesine karar verilmiştir.
Sonuç
Dijital pazarlarda rekabetin korunması, geleneksel pazarlara kıyasla daha karmaşık bir hal almıştır. Ancak, dijital platformların büyümesi ve etkisi göz önünde bulundurularak, düzenleyicilerin inovasyonu teşvik etmek, büyük firmaların kötüye kullanımını engellemek ve yeni girişimlerin pazara girişini desteklemek amacıyla etkili politikalar geliştirmesi önemlidir. Bu süreç, dijital ekonominin sürdürülebilir büyümesi ve sağlıklı rekabetin sağlanması için kritik bir rol oynamaktadır.
Kaynakça:
● Robertson, V. (2019), “Excessive Data Collection: Privacy Considerations and
Abuse of Dominance in the Era of Big Data”, Working Paper, s.5,
https://ssrn.com/abstract=3408971.
● Schneider, G., ‘Testing Art. 102 TFEU in the Digital Marketplace: Insights from the
Bundeskartellamt’s investigation against Facebook’ (2018) 9 JECLAP 213, 220.
● https://www.rekabet.gov.tr/Dosya/dijital-piyasalar-calisma-metni.pdf
● Dijital Pazarlar Tavsiye Raporu, Aralık 2020, CMA,
https://assets.publishing.service.gov.uk/media/5fce7567e90e07562f98286c/Digital_Taskforce__Advice.pdf