Elektronik para ve ödeme hizmetlerinin dijital ekonomideki rolü arttıkça, bu hizmetleri sunan kuruluşların müşterilerinden edindikleri fonların güvenli ve şeffaf bir şekilde yönetilmesi, finansal sistemin bütünlüğü açısından hayati bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda, 6493 sayılı Kanun ve ilgili alt düzenlemeler, ödeme fonlarının ve elektronik para karşılığı toplanan fonların korunmasına ilişkin ayrıntılı yükümlülükler öngörerek hem tüketici haklarını hem de sistemsel güvenliği teminat altına almaktadır. Elektronik para koruma hesabı, işte bu teminat sisteminin merkezinde yer alan bir araç olarak dikkat çekmektedir. Bu yazıda, elektronik para koruma hesabının hukuki statüsü, işleyiş esasları ve koruma mekanizmaları ele alınarak, sektörel uygulamalar açısından taşıdığı öneme ışık tutulacaktır.…
Yazar: Av. Elif GÜR
Giriş Finansal teknolojiler (Fintech) sektörü, Türkiye’de hem dijitalleşmenin ivmesi hem de geleneksel finans kurumları ile teknoloji girişimleri arasındaki işbirliklerinin artmasıyla birlikte hızla büyümektedir. Bu gelişim, beraberinde çok aktörlü, teknik içerikli ve yoğun regülasyon yükümlülüğü barındıran sözleşmesel ilişki yapılarını da getirmektedir. Ne var ki, sektörün dinamizmine rağmen sözleşmelerin hukuki altyapısında görülen eksiklikler, fintech şirketlerini gerek idari yaptırımlar gerekse ticari uyuşmazlıklar bakımından ciddi risklerle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu yazımda, fintech sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin Türk hukuku bakımından sözleşmelerde en sık yaptığı hatalar beş başlık altında ele alınmakta ve her biri için uygulamaya dönük çözüm önerileri sunulmaktadır. 1. Mevzuatla Uyumsuz veya Güncelliğini Yitirmiş…
Giriş Finansal piyasalar en kapsamlı ve detaylı düzenlemeye ihtiyaç duyan sektörlerin başında gelmektedir; zira günümüzde finans sektörü teknolojinin hızla geliştiği ve dönüşüm geçirdiği bir çağın merkezinde yer almaktadır. Finansal piyasaların en önemli aktörlerinden biri olan finansal teknoloji şirketleri (“Fintech”); finansal hizmetlerin sunulmasını, yönetilmesini veya iyileştirilmesini sağlamak amacıyla teknoloji ve yenilikçi çözümleri kullanarak geleneksel finans sistemine meydan okumaktadır. Ancak, fintech ekosisteminin sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde büyümesi için düzenleyici çerçevelerin oluşturulması kaçınılmazdır. Bu doğrultuda gündeme gelecek olan soru çok açıktır: Regülasyonlar fintech şirketleri için bir bariyer mi oluşturuyor, yoksa onları daha sağlam hale getiren bir yapı mı sunuyor? Fintech Nedir? Finans…
Cashback (“nakit iade”) kart hamillerinin alışverişlerde harcadıkları tutarın belirli bir oranına tekabül eden kısmın kart hamili hesabına iade edildiği bir ödüllendirme sistemidir. Bu tür kampanyalar piyasa rekabetini ne yönde etkilediği, rekabeti engelleyici ya da sınırlayıcı bir etki yaratıp yaratmadığı açısından büyük önem taşımaktadır. Cashback kampanyaları, finansal hizmet sağlayıcıları tarafından sıklıkla sunulan ve genellikle tüketicilere harcamalarından yüzdesel olarak belirli bir kısmını geri almak şeklinde fırsat sunmaktadır. Ancak bu kampanyaların, bazı durumlarda, piyasadaki rekabeti olumsuz etkileyip etkilemediği, rekabet hukuku kuralları açısından dikkate alınması gereken bir durumdur. 1. Rekabeti Sınırlayıcı ve Tekelleşmeye Yol Açan Uygulamalar Rekabet hukukuna göre, firmaların bir araya gelerek veya…
Dijital pazarlarda rekabetin korunması, son yıllarda giderek daha önemli bir konu haline gelmektedir. Dijitalleşme, özellikle internet tabanlı platformların ve dijital hizmetlerin hızla artmasıyla birlikte, rekabet dinamiklerinde önemli değişikliklere yol açmış olup dijital platformlar, kullanıcıların erişimine sundukları hizmetlerle bazen piyasayı domine edebilecek büyüklüğe ulaşabilmektedir. Bu durum, rekabetin korunmasını daha karmaşık bir hale getirmekte ve ilgili düzenleyicilerin daha etkin bir denetim yapmasını gerektirmektedir. Dijitalleşmenin temelde iş modelleri ve yapış yöntemlerinde köklü değişikliklere yol açtığı, bu suretle tüketici ve firmaların eğilim ve davranışlarını dönüştürdüğü dikkate alındığında, öncelikli olarak mal ve hizmet piyasalarındaki rekabet üzerinde etki göstereceği ifade edilebilecektir. Dolayısıyla dijital dönüşümden etkilenen başlıca…
Günümüz dijital dönüşüm ekosisteminde giderek karmaşıklaşan ve günlük bazda takip edilerek Kuruluşlar nezdinde uyumlu hale getirilmesi beklenen yüzlerce mevzuat hükmü hayatımıza girmektedir. RegTech; belirli sektörlerin uyum süreçlerini kolaylaştırmak ve takibini sağlamak amacıyla; şirketlerin risk sürecini belirlemek; riski en aza indirmek ve maliyet analizleri neticesinde gerçek zamanlı çözümleri teknoloji kullanarak üretmesi anlamına gelmektedir. Özellikle finans, bankacılık, enerji, sağlık ve iletişim gibi sıkı bir şekilde düzenlemelere tabi olan sektörlerde Kuruluşların karşılaştığı düzenleyici ve uyumluluk zorluklarını hedef almaktadır. RegTech çözümleri sayesinde, mevzuatlar çerçevesinde uyum başlığı altındaki gerekliliklere teknoloji odaklı sistemler sağlanarak potansiyel riskler eşzamanlı tespit edilmekte ve uyumluluğu verimli bir şekilde izlenebilmektedir. Büyük…
7 Nisan 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (“KVKK” veya “Kanun”) temel amacı, kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumaktır. Veri sorumlusu; Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde, kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Veri sorumlusu veri işleme faaliyetinin temel araçlarını, veri işlemenin neden ve nasıl olacağını belirler, veri işleme süreçlerinin her anında serbestçe karar verme yetkisine sahiptir. Veri işleyen ise; Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yapılan…
“Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı ile Ödeme Hizmeti Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik” (“Yönetmelik”), ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşlarının yetkilendirilmesi ve faaliyetleri ile ödeme hizmeti sağlayıcılarına, ödeme hizmetlerinin sunulmasına ve elektronik para ihracına ilişkin usul ve esasları düzenlemekte iken; “Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının Bilgi Sistemleri ile Ödeme Hizmeti Sağlayıcılarının Ödeme Hizmetleri Alanındaki Veri Paylaşım Servislerine İlişkin Tebliğ” (“Tebliğ”), ödeme kuruluşları ile elektronik para kuruluşlarının faaliyetlerinin yürütülmesinde kullandıkları bilgi sistemlerinin yönetimi ve yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetlenmesi ile ödeme hizmeti sağlayıcılarının ödeme hizmetleri alanındaki veri paylaşım servislerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Bu çerçevede ödeme ve elektronik para kuruluşları…
Ödeme Kartı Sektörü Veri Güvenliği Standardı ( “PCI DSS” veya “Payment Card Industry Data Security Standard”) olarak kısaltılan PCI DSS, kart sahibi verilerinin güvenliğini sağlamak ve kredi, banka kartı veya diğer ödeme kartları dahil olmak üzere kart sahibi verilerini işleyen, saklayan, ileten banka, finansal kuruluş, altyapı sağlayıcı ve şirketlerin güvenliğini sağlamak için uluslararası kart şemaları firmaları tarafından oluşturulan ve PCI Güvenlik Standartları Konseyi (“PCI SSC”) tarafından yönetilen bir dizi güvenlik standardıdır. Kapsamı kartlı işlemler çerçevesinde hizmet gösteren tüm banka, hizmet sağlayıcı, finansal kuruluşlar olan PCI DSS; temelde kart sahibi verilerini işlemler sırasında korumayı hedefleyerek veri güvenlik gereksinimleri hususunda standart oluşturur. …
Türkçe’ye beyaz etiket bankacılık olarak aktarılan white-label bankacılık modeli, girişimcilerin belirli bir bedel karşılığında servis bankaları/finansal kuruluşlar bünyesindeki bankacılık/finansal altyapısını ve faaliyet iznini kullanarak piyasaya kendi markası altında yeni ürün ve hizmetler sunabildiği bir modeldir. White-label bankacılık modelini, her sektör veya büyüklükteki işletmenin küresel bir ödeme ağ geçidini kolayca oluşturabilmesini sağladığı için bu noktada BaaS (Banking as a Service) olarak değerlendirmek ve BaaS’ı white-label bankacılığın bir alt kolu olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır. White-label işbirliği modelinden yararlanan girişimler, teknoloji ve fintek şirketleri; lisanslı finans kuruluşlarının (bankalar, elektronik para kuruluşları, finansman şirketleri vb.) kendilerine sundukları ürün/hizmetler ile yasal, operasyonel ve teknik altyapı…