12 Mart 2024 tarihli ve 32487 sayılı Resmi Gazete’de 8. Yargı Paketi olarak da bilinen 7499 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) yayımlanmıştır.
Kanun değişikliğiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda önemli düzenlemelere yer verilirken bunun yanında 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda da değişiklik yoluna gidilmiştir.
Çeşitli kanunlarda gün olarak belirlenen süreler hafta ve ay hesabı ile yeniden kaleme alınmış olup yargıda sürelerin yeknesaklaştırılması ve süre tutum dilekçesi sunulması uygulamasına son verilmesi gibi önemli düzenlemeler ve detayları işbu yazı üzerinde incelenmiştir.
I. 2004 SAYILI İCRA VE İFLAS KANUNU (“İİK”)
7499 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1, 2 ve 3 üncü maddeleriyle; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun aşağıda yer verilen maddeleri üzerinde 1/6/2024 tarihinde yürürlüğe girmek üzere değişiklik yapılmıştır.
Mühlet
MADDE 19 – Başlaması ve bitmesi
Eski Madde | Yeni Madde |
(2) Ay veya sene olarak tayin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeye başlamış ise biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müddetin biteceği ayın sonunda böyle bir gün yoksa ayın son gününde biter. | (2) Ay veya sene olarak tayin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeye başlamış ise biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müddetin biteceği ayın sonunda böyle bir gün yoksa ayın son gününde biter. Müddet, hafta olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta içindeki karşılık gelen günde biter. |
MADDE 309/p – Başvurunun mahkemece incelenmesi ve kanun yolları
Eski Madde | Yeni Madde |
Tasdik veya ret kararının tebliğinden itibaren on gün içinde borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar kararı temyiz edebilirler. Bu konudaki temyiz incelemesi ivedilikle yapılır ve verilecek karara karşı, karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Tarafların itirazı ve temyiz maktu harca tâbidir. | Tasdik veya ret kararına karşı borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna, istinaf incelemesi üzerine verilen karara karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurabilir. Tarafların itirazı ile istinaf ve temyiz maktu harca tâbidir. |
MADDE 364 – Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi
Eski Madde | Yeni Madde |
(2) Yukarıda belirtilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır. Bu durumda da 363 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri uygulanır. | (2) Birinci fıkrada belirtilen kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir; temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır. Bu durumda da 363 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri uygulanır. |
II. 4721 SAYILI TÜRK MEDENİ KANUNU (“TMK”)
7499 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 407, 409, 436, 471nci maddelerinde aşağıdaki şekilde değişikliğe gidilmiştir.
MADDE 407 – Özgürlüğü bağlayıcı ceza
Eski Madde | Yeni Madde |
Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır. Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür. | Kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği üzerine kısıtlanır veya kendisine kayyım atanır. Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği bulunmasa dahi kişiliğinin veya malvarlığının korunması bakımından gerekli görülmesi hâlinde kısıtlanabilir. Cezayı yerine getirmekle görevli makam hapis cezasının infazına başlandığını derhâl vesayet makamına bildirir. Vesayet makamı karar vermeden önce hükümlüyü dinler. Bu Kanunun kayyımlığa ilişkin hükümleri niteliğine uygun düştüğü ölçüde bu madde için de uygulanır. |
MADDE 409 – İlgilinin dinlenilmesi ve bilirkişi raporu
Eski Madde | Yeni Madde |
Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Bu raporun tanzimi için gerektiğinde 436 ncı madde hükümleri uygulanır. Hâkim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir. | Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Resmî sağlık kurulu raporunun tanzimi için gereklilik bulunması halinde 436 ncı madde hükümleri uygulanır. Hâkim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir. |
Madde 436 – Genel Olarak
Eski Madde | Yeni Madde |
6. Resmî sağlık kurulu raporunun alınabilmesini temin amacıyla; kişinin vücudundan kan veya benzeri biyolojik örneklerle kıl, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilir, kişiye gerekli tıbbi müdahaleler yapılabilir ve gerektiğinde kişi, hekim ön raporu üzerine en fazla yirmi gün süreyle sağlık kuruluşuna yerleştirilebilir. | 6. Resmî sağlık kurulu raporunun alınabilmesini temin amacıyla; kişinin vücudundan kan veya benzeri biyolojik örneklerle kıl, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilir, kişiye gerekli tıbbi müdahaleler yapılabilir ve gerektiğinde kişi, hekim ön raporu üzerine en fazla yirmi gün süreyle sağlık kuruluşuna yerleştirilebilir. Hekim ön raporu üzerine verilen yerleştirme kararı derhâl ilgiliye ve yakınlarına bildirilir. İlgili veya yakınları, bu karara karşı bildirimden itibaren on gün içinde denetim makamına itiraz edebilir, yapılan itiraz kararın icrasını durdurmaz. İtiraz denetim makamınca ivedilikle karara bağlanır. |
Madde 471- Hükümlülerde
Eski Madde | Yeni Madde |
Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis hâlinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. | Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis hâlinin hukuka uygun bir şekilde sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. Hapis hâlinin devamı süresince aşağıdaki şartların varlığı hâlinde vesayet sona erdirilebilir: 1. Toplam beş yıldan az olan hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin isteminin bulunması, 2. Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin talebi üzerine kişiliğinin veya malvarlığının korunması sebebinin ortadan kalkması. |
III. 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU (“TCK”)
Madde 220 – Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
Eski Madde | Yeni Madde |
(6) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır. | (6) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca iki yıl altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır. |
Madde 314 – Silâhlı örgüt
Eski Madde | Yeni Madde |
– | (3) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. |
IV. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
A. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (“HAGB”)
7499 sayılı Kanun ile Ceza Muhakemesi Kanununda özellikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması (“HAGB”) usulünde değişikliğe gidilmiştir. HAGB usulü aslen Ceza Muhakemesi Kanunun 231. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır söz konusu maddeye ilişkin değişiklikler 1 Haziran 2024 tarihi ve sonrasında verilen HAGB kararları hakkında uygulanacaktır.
7499 sayılı Kanun ile HAGB kararının müsadereye (işlenen suçla ilgili mal varlığına el koyma) ilişkin hükümler hakkında hukuki sonuç doğurmayacağına yer verilmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanunun 231. maddesinin 6 fıkrasının c bendinde yer verilen düzenleme uyarınca HAGB kararının verilmesi sanığın kabulüne bağlı olarak düzenlenmiş bulunup aksi durumda HAGB kararının verilmesi mümkün değildi. Kanun değişikliği ile HAGB kararının verilmesi sanığın rızasına bağlı olmaktan çıkarılmıştır.
Madde 231 – Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Eski Madde | Yeni Madde |
(6) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın; aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez. | (6) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın; aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir |
HAGB kararı akabinde uygulanacak denetim süresince kasten suç işlenmesi veya tedbirlere ilişkin yükümlülüklere uyulmayan hallerde hükmün açıklanmasının yanısıra yeni hüküm de kurulabileceği ifade edilmiştir. Açıklanacak veya yeni kurulacak hükme itiraz yolu açık tutulmuştur. Karara itiraz edilmesi usulü ise sadece maddede belirtilen yaptırım hususlarıyla sınırlı öngörülmüştür.
Eski Madde | Yeni Madde |
(11) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. | (11) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. Açıklanan veya yeni kurulan hükme itiraz edilebilir. İtiraz mercii ancak bu fıkradaki koşullarla sınırlı olarak bir değerlendirme yapabilir. |
HAGB kararına karşı kanun yolu başvuru usulü olan itiraz yolu değiştirilmiş yerine istinafa yoluna başvuru imkanı getirilmiştir. Kararın ilk derece mahkemesi sıfatıyla İstinaf Mahkemesi veya Yargıtay tarafından verildiği hallerde ise temyiz başvuru yolu açıktır.
Eski Madde | Yeni Madde |
(12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir. İtiraz mercii, karar ve hükmü inceler; usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit ettiği takdirde, gerekçesini göstererek karar ve hükmü kaldırır ve gereğinin yapılması için dosyayı mahkemesine gönderir. | (12) 272 nci maddenin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararlar hakkında 286 ncı madde hükümleri uygulanır. 272 nci maddenin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ilk derece mahkemesi sıfatıyla bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmesi hâlinde temyiz yoluna gidilebilir. İstinaf ve temyiz yolunda karar ve hüküm, usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılıklar yönünden incelenir. |
B. İstinaf ve Temyiz Başvuru Süresinin Hesaplanması
7499 sayılı Kanunun 18 ve 19 uncu maddelerinde yer verilen düzenleme ile istinaf ve temyiz kanun yoluna başvuru usulü hakkında değişikliğe gidilmiştir. Üst kanun yoluna başvuru süresi mevcut düzende hükmün açıklanmasından itibaren sürenin başlayacağı hüküm altına alınmıştır. 7499 sayılı Kanun ile “hükmün açıklanmasından itibaren” ifadesi “hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren” şeklinde değiştirilmiştir. Söz konusu düzenlemenin, 1 Haziran 2024 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Gerekçeli kararın tebliği itibariyle istinaf ya da temyiz kanun yoluna başvurulacağı açıkça ifade edildiğinden ilgili kararın yürürlüğe girmesiyle tefhim veya gerekçesiz kararın tebliği sonrasında süre tutum dilekçesi sunma gerekliliği son bulacaktır.
Madde 273 – İstinaf istemi ve süresi
Eski Madde | Yeni Madde |
(1) İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. | (1) İstinaf istemi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. |
Madde 291 – Temyiz istemi ve süresi
Eski Madde | Yeni Madde |
(1) Temyiz istemi, hükmün açıklanmasından itibaren on beş gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. | (1) Temyiz istemi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. |
V. 6384 SAYILI AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN
6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanunun adı “Tazminat Komisyonunun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun” şeklinde değiştirilmiştir.
Yeni adıyla Tazminat Komisyonunun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun;
- Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla manevi tazminat talepleri,
- Koruma tedbirleri nedeniyle oluşan maddi ve manevi her türlü zararın tazmini,
istemlerini kapsamaktadır.
Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla Tazminat Komisyonuna yapılacak müracaatın şekli ve süresi soruşturma, kovuşturma veya yargılama sürecinde ya da en geç bunların kesin bir kararla sonuçlandığının öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde yapılacaktır. Haklı bir mazeret nedeniyle süresi içinde müracaat edemeyenler, mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte müracaat edebilecektir.
Tazminat Komisyonuna başvuruda bulunurken zorunlu olarak talep edilen belge ve bilgiler;
- Açık kimlik ve adres bilgisi,
- Zarara sebep olan işlem,
- Zararın nitelik ve niceliği ile bunları gösteren belgeler
şeklinde düzenlenmiştir eksik başvurular bir ay içerisinde eksiklikler giderilmezse reddedilecektir.
VI. SÜRELER VE PARASAL SINIRLAR
7499 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 37. maddesi ile İcra ve İflas Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu, Tüketicinin Korunması hakkında Kanun gibi mevzuatlarda yer alan süreler, parasal miktarlar ve başvuru usulleri değiştirilmiştir. İlgili değişikliklerle farklı kanunlar arasında süre yönünden yeknesaklık sağlanmıştır.
A. Sürelere İlişkin Karşılaştırmalı Tablo
Mevzuat | Düzenlenen Hüküm | Eski Düzenleme | Yeni Düzenleme |
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu | İflas kararına karşı istinaf ve temyiz başvuru süresi m.164 | 10 Gün | 2 Hafta |
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu | İflasın kaldırılması kararına karşı istinaf ve temyiz başvuru süresi m.182 | 10 Gün | 2 Hafta |
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu | İflasın kapanması kararına karşı istinaf ve temyiz başvuru süresi m.254 | 10 Gün | 2 Hafta |
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu | Kesin mühlet kararına karşı istinaf başvuru süresi m.293 | 10 Gün | 2 Hafta |
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu | Konkordato talebinin reddine karşı istinaf başvuru süresi m.308/a | 10 Gün | 2 Hafta |
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu | Konkordato feshi hakkında verilen kararlara istinaf ve temyiz başvuru süresi m.308/e | 10 Gün | 2 Hafta |
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu | İcra Mahkemesi tarafından verilen fevkalade mühlet kararına karşı istinaf başvuru süresi m.320 | 10 Gün | 2 Hafta |
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu | Tazyik ve disiplin hapsi kararlarına karşı itiraz süresi m.353 | 10 Gün | 2 Hafta |
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu | İstinaf yolu açık İcra Mahkemesi kararlarına karşı süre m.363 | 10 Gün | 2 Hafta |
4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu | İnfaz hâkiminin kararlarına karşı itiraz süresi | 7 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza | Eski hale getirme dilekçesi süresi m.41 | 7 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz süresi m.173 | 15 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | Basit yargılama usulünde beyan ve savunma bildirme süresi m.251 | 15 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz m.268 | 7 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | İstinaf başvuru süresi m.273 (hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren) | 7 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | İstinaf başvurusu reddi kararına karşı başvuru süresi m.276 | 7 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | İstinaf ve temyiz dilekçesine cevap süresi m.277 | 7 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | Temyiz başvuru süresi m.291 (hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren) | 7 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | Temyiz başvurusu reddi kararına karşı başvuru süresi m.296 | 7 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | Temyiz dilekçesine cevap süresi m.297/1 | 7 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | Temyiz dilekçesine cevap süresi m.297/3 | 1 Hafta | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itiraz süresi m.308 | 30 Gün | 1 Ay |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | İstinaf Cumhuriyet Başsavcısı itiraz süresi m.308/A | 30 Gün | 1 Ay |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | İstinaf Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazına cevap süresi m.308/A | 7 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | Yargılamanın yenilenmesi talebi süresi m.319 | 7 Gün | 2 Hafta |
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu | Delillere karşı görüş ve düşüncelerini bildirme süresi m.320 | 7 Gün | 2 Hafta |
5326 sayılı Kabahatler Kanunu | İtiraz başvuru süresi m.29 | 7 Gün | 2 Hafta |
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu | Çocuk teslimi kararına karşı itiraz süresi m.41/E | 1 Hafta | 2 Hafta |
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu | Hakimin reddi talebi hakkında karara karşı istinaf başvuru usulü m.43/2(“tefhim veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.) | 1 Hafta | 2 Hafta |
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu | Hakimin reddi talebi hakkında karara karşı temyiz başvuru usulü m.44/2 (“tefhim veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.) | 1 Hafta | 2 Hafta |
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu | Adli yardım talebinin reddine karşı itiraz süresi m.337/2 | 1 Hafta | 2 Hafta |
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu | İstinaf dilekçesinin reddine karşı istinaf başvurusu süresi m.346/2 | 1 Hafta | 2 Hafta |
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu | İhtiyati tedbir kararına uyulmamasının cezası kararına karşı itiraz usulü m.398/5 (“tefhim veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.) | 1 Hafta | 2 Hafta |
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun | Tüketici Hakem Heyeti kararına karşı itiraz süresi m.70 | 15 Gün | 2 Hafta |
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu | Geçiçi Madde 17’nin birinci, yedinci ve onbirinci fıkralarında yer alan süreler değiştirilmiştir. | 1 Yıl | 2 Yıl |
B. Tutarlara İlişkin Karşılaştırmalı Tablo
Mevzuat | Düzenlenen Hüküm | Eski Düzenleme | Yeni Düzenleme |
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu | Adlî para cezası miktarı m.52 | En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası | En az yüz ve en fazla beşyüz Türk Lirası |
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu | Adli para cezasının mahsup edilmesi m.63 | Bir gün “yüz” Türk lirası sayılmak üzere | Bir gün “beşyüz” Türk lirası sayılmak üzere |
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu | Hapis cezasında önödeme tutarının hesaplanması m.75 | Her gün için “otuz” Türk Lirası | Her gün için “yüz” Türk Lirası |
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun | Adli para cezalarında cezanın alt-üst sınırı m.5/2 | alt sınırı dörtyüzellimilyon, üst sınırı yüzmilyar Türk Lirası | alt sınırı ikibinbeşyüz, üst sınırı beşyüzbin Türk Lirası |
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun | Hapis süresi belirlenmesinde bir gün karşılığı m.5/3 | “yüzmilyon” | “beşyüz” |
5271 Sayılı Ceza | Adli para cezalarında istinaf sınırı m.272/2(a) | Üç bin Türk lirası | On beş bin Türk lirası |
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun | Geçici 1. Madde | yüz Türk Lirası | beşyüz Türk Lirası |
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun | Geçici 2. Madde – adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvuru | üçbin Türk Lirası | onbeşbin Türk Lirası |
5326 sayılı Kabahatler Kanunu | İdarî para cezalarında kesin karar sınırı m.28/10 | üçbin Türk Lirası | onbeşbin Türk Lirası |
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu | Bayram ikramiyesi Ek Madde 18 | 2.000’er TL | 3.000’er TL |
VII. 6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNU (“KVKK”)
12 Mart 2024 tarihli Kanun değişikliği ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) nezdinde de çeşitli değişiklikler getirilmiştir. KVKK özelinde bahsi geçen değişikliklerin 1 Haziran 2024 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
A. Özel Nitelikli Verilerin İşlenmesi Hakkındaki Değişiklikler
Kanun değişikliğinin 33. maddesiyle özel nitelikli verilerin kişilerin açık rızası aranmaksızın işlenebileceği hallder genişletilmiştir. Özel nitelikli veri işlenmesinin kanunlarda öngörülmesi hali dışında;
- fiili imkânsızlık,
- alenileştirme,
- bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için zorunlu olması,
- istihdam, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler ve sosyal yardım alanlarındaki hukuki yükümlülüklerin yerine getirilmesi için zorunlu olması,
- dernek ve vakıflar gibi kâr amacı gütmeyen kuruluşların üyeleri ile ilişki kurması
gibi yeni şartlar KVKK’ya eklenmiştir.
B. Kişisel Verilerin Yurtdışına Aktarımı Hakkındaki Değişiklikler
Kanunun 34. maddesinde yer verilen düzenleme ile kişisel verilerin yurt dışına aktarımında aslolanın kişinin açık rızanın alınması yönündeki yaklaşım değiştirilmiştir.
Kişisel veriler, KVKK’da belirtilen şartlardan birinin varlığı ve aktarımın yapılacağı ülke, ülke içerisindeki sektörler veya uluslararası kuruluşlar hakkında yeterlilik kararı bulunması halinde, veri sorumluları ve veri işleyenler tarafından yurt dışına aktarılabilecektir. “Yeterlilik Kararı” Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirli şartlara bağlı olarak verilecektir. Yeterlilik kararı bulunmayan hallerde ise Kanun’un 34. maddesinin 4. fıkrasında sayılan ek güvencelerin sağlanması gerekmektedir. Bununla beraber gelip geçici bir geçerlilik şartı olmakla beraber;
- İlgili kişinin, muhtemel riskler hakkında bilgilendirilmesi kaydıyla, aktarıma açık rıza vermesi.
- Aktarımın, ilgili kişi ile veri sorumlusu arasındaki bir sözleşmenin ifası veya ilgili kişinin talebi üzerine alınan sözleşme öncesi tedbirlerin uygulanması için zorunlu olması.
- Aktarımın, ilgili kişi yararına veri sorumlusu ve diğer bir gerçek veya tüzel kişi arasında yapılacak bir sözleşmenin kurulması veya ifası için zorunlu olması.
- Aktarımın üstün bir kamu yararı için zorunlu olması.
- Bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için kişisel verilerin aktarılmasının zorunlu olması.
- Fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için kişisel verilerin aktarılmasının zorunlu olması.
- Kamuya veya meşru menfaati bulunan kişilere açık olan bir sicilden, ilgili mevzuatta sicile erişmek için gereken şartların sağlanması ve meşru menfaati olan kişinin talep etmesi
kaydıyla aktarım yapılabileceği düzenlenmiştir.
C. Yaptırımlar Hakkındaki Değişiklikler
Kanunun 35. maddesinde yurtdışına kişisel veri aktarımına ilişkin güvencelerden olan; kurul tarafından ilan edilen, veri kategorileri, veri aktarımının amaçları, alıcı ve alıcı grupları, veri alıcısı tarafından alınacak teknik ve idari tedbirler, özel nitelikli kişisel veriler için alınan ek önlemler gibi hususları ihtiva eden standart sözleşmenin imzalanmasından itibaren beş iş günü içinde veri sorumlusu veya veri işleyen tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde “50.000 Türk lirasından 1.000.000 Türk lirasına kadar” idari para cezası verileceği 6698 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasına (d) bendi olarak eklenmiştir.
Bahsi geçen idari para cezalarının muhatabı olarak veri sorumluları yanına veri işleyenler de eklenmiştir. İdari para cezalarına karşı itiraz merci olarak ise idare mahkemeleri yetkili belirlenmiştir.