Günümüz dünyasında yapay zekâ (YZ) sistemleri, birçok alanda insan hayatına entegre olmuş durumdadır. Ancak bu teknolojilerin gelişimiyle birlikte hukuki statüsü ve sorumluluk rejimi de tartışmaya açılmıştır. Yapay zekânın bir hukuk süjesi olup olamayacağı, yol açabileceği zararlarda sorumluluğun kime ait olacağı ve mevcut hukuki çerçevenin yeterliliği gibi konular; hukukçular, kanun koyucu ve düzenleyici kurumlar için kritik önem taşımaktadır. Bu yazıda, yapay zekânın hukuki statüsü ve hukuki sorumluluk çerçevesi ele alınacaktır.
1. Yapay Zekânın Hukuki Statüsü
Yapay zekânın hukuki statüsünü belirlerken öncelikle onun “kişilik” statüsüne sahip olup olamayacağı sorusu gündeme gelmektedir. Günümüzde hukuk sistemleri, gerçek kişiler ve tüzel kişiler olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmaktadır. Ancak yapay zekâ, bu mevcut kategorilere tam olarak uymamaktadır.
Mevcut hukuk kurallarına göre -yapay zekaya sahip olması fark etmeksizin- tüm robotlar gerçek veya tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan “eşya” olarak kabul edilmektedir. Dolayısı ile, yapay zekâ sistemleri, karar alma mekanizmaları geliştirse ve bağımsız hareket edebilse de günümüz hukuk sisteminde bir özne olarak kabul edilmemektedir. Avrupa Birliği, 2017 yılında yayınladığı “Elektronik Kişilik” (Electronic Identity – eID) konusunu içeren raporda “elektronik kişilik” kavramını tartışmaya açmış ancak bu kavram henüz yasal olarak benimsenmemiştir. Avrupa Komisyonu’nun 2021 yılında sunduğu Yapay Zekâ Düzenlemesi (AI Act), bağlayıcı olma yolunda önemli bir adım olsa da hâlâ yürürlüğe girmemiştir.
Yapay zekânın Fikri Mülkiyet Hukuku kapsamındaki yeri de belirsizdir. Yapay zekânın ürettiği eserler üzerinde fikri mülkiyet hakkının yapay zekâyı programlayan kişiye mi, yapay zekânın sahibine mi, yoksa yapay zekânın kendisine mi ait olacağı tartışmalıdır. Yapay zekânın ürettiği sanatsal veya bilimsel çalışmalarda eser sahibi statüsü hukuken net değildir.
Bahis olunduğu üzere yapay zekâ, hukuki olarak bir araç veya nesne olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle, yapay zekânın sebep olduğu zararlarda sorumluluk; onu üreten, geliştiren veya işleten kişi ya da kuruluşlar üzerinde değerlendirilmektedir.
2. Yapay Zekâ Kaynaklı Hukuki Sorumluluk
İnsanlığa büyük faydalar sağlayan Yapay Zekalar, ciddi zarar risklerini de barındırabilmektedir. Yapay zekânın yol açtığı zararlar karşısında hukuki sorumluluğun nasıl şekilleneceği önemli bir sorudur. Mevcut sistemler çerçevesinde üç temel sorumluluk türü ele alınabilir:
Yapay zekânın bir sözleşme kapsamında belirlenmiş olan yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi yerine getirememesinden doğan sorumluluğu sözleşmesel sorumluluğu oluşturacaktır. Örneğin; bir şirketin, müşteri hizmetleri alanında kullanmak amacıyla yapay zekâ tabanlı chatbot (sohbet robotu) sistemi satın alması, yapılan sözleşmeye aykırı olarak, chatbot’un Müşteri taleplerine sözleşmede öngörülenin çok daha altında bir oranla doğru yanıt vermesi, sözleşmenin aksine müşteri bilgilerini korumada yetersiz kalması ve müşteri verilerinin üçüncü kişiler tarafından ele geçirilmesine neden olması; bir başka örnekte; Yapay zekâ tabanlı yatırım danışmanının sözleşmesel edimlerini tam olarak yerine getirmeyerek yanlış yönlendirmesi sonucu yatırımcının zarara uğraması gibi durumlar, yapay zekâ sisteminin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği anlamına gelir. Bu tür ihlaller, sözleşme kapsamında kararlaştırılan cezai şartların uygulanmasına, uğranılan zararın tazminine veya sözleşmenin feshedilmesine yol açabilir. Ayrıca, özellikle kişisel verilerin korunmasıyla ilgili ihlallerde, ilgili mevzuat kapsamında idari yaptırımlar da gündeme gelebilir.
Yazap zekanın haksız fiil sorumluluğu ise, temel olarak haksız fiil sorumluluğunun genel ilkeleri üzerinden değerlendirilebilmektedir. Haksız fiil sorumluluğu, bir kişinin hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar vermesi durumunda ortaya çıkar. Bu çerçevede, yapay zekânın doğrudan bir hukuki kişiliği bulunmadığı için, sorumluluk genellikle yapay zekânın sahibi, geliştiricisi veya kullanıcısı gibi üçüncü kişiler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Örneğin, Yapay zekâ destekli bir tıbbi teşhis sistemi, yanlış teşhis koyarak hastaya yanlış tedavi uygulanmasına veya tedavinin gecikmesine sebep olursa, sistemin geliştiricisi veya sistemi kullanan hastane yönetimi haksız fiil sorumluluğu ile karşı karşıya kalabilir.
Yapay zekânın işlediği fiiller sonucunda ceza hukuku bakımından bir sorumluluk doğup doğmayacağı da tartışmalı olup, bu noktada karşımıza yapay zekânın Ceza Hukuku Açısından Sorumluluğu çıkmaktadır. Mevcut hukuk sistemlerinde ceza hukuku sorumluluğu için kusur (kast veya taksir) ve fiili işleyen öznenin irade ve bilinç sahibi olması gerekir. Yapay zekâ, hukuki anlamda bir kişilik veya irade sahibi olmadığından, doğrudan cezai sorumluluk yüklenmesi mümkün değildir. Ancak, yapay zekânın sebep olduğu bir suç teşkil eden fiil nedeniyle, bu fiilden sorumlu olan kişi veya kişiler (üretici, geliştirici, sahibi veya kullanıcısı) cezai sorumlulukla karşılaşabilir. Bir otonom aracın yazılımındaki bir hata nedeniyle meydana gelen ölümlü bir trafik kazasında, aracı üreten şirket veya yazılım geliştiricisi taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sorumlu tutulabilir.
3.Mevcut Hukuki Düzenlemeler ve Öneriler
Avrupa Birliği (AB) bu alandaki öncü adımlardan birini Yapay Zekâ Yasası (AI Act) ile atmıştır. AI Act, risk temelli bir yaklaşım benimseyerek yapay zekâyı dört risk kategorisine (düşük, sınırlı, yüksek ve kabul edilemez) ayırır. Yüksek riskli yapay zekâ sistemleri için sıkı denetimler ve şeffaflık yükümlülükleri öngörülürken, kabul edilemez risk seviyesindeki sistemler yasaklanmıştır. Örneğin, sosyal puanlama sistemleri, bireylerin davranışlarını sürekli izleyerek puanlandırdığı ve bu puanlara göre ödül veya yaptırım uyguladığı için yüksek risk grubuna girer ve yasaklanmıştır. Sosyal puanlama sistemlerinin bireyler üzerinde sürekli bir denetim mekanizması kurarak psikolojik baskı yaratma ve sosyal eşitsizliği derinleştirme potansiyeli, bu yasağın temel gerekçeleri arasında yer alır. Yapay zekânın karar alma süreçlerinde tarafsızlık, ayrımcılık yasağı ve insan haklarına saygı ilkeleri temel alınmaktadır.
Türkiye’de ise, yapay zekâya ilişkin doğrudan bir düzenleme bulunmamakta, yapay zekâ alanındaki düzenlemeler daha çok mevcut yasal çerçevelerin yapay zekâya uyarlanması yoluyla ilerlemekte, özellikle kişisel verilerin korunması, sözleşme ilişkileri ve haksız fiil sorumluluğu gibi konularda mevcut yasalar devreye girmektedir. Ancak, yapay zekâ teknolojilerinin gelişimine paralel olarak özel bir yasal çerçeve oluşturulması gerekliliği gün geçtikçe daha fazla hissedilmektedir.
Sonuç
Yapay zekânın hizmetleri hayatın her alanında giderek artan bir şekilde kullanılmakta, yapay zekâ her geçen gün daha karmaşık ve yetenekli hale gelmektedir. Bu gelişmeler beraberinde bazı risk ve tehlikeleri de getirmektedir.
Mevcut hukuki çerçeveler, yapay zekânın karmaşık yapısını tam olarak kapsamakta yetersiz kalmakta, yapay zekânın gelişimi, hukuk sistemlerini yeni sorular ve zorluklarla karşı karşıya bırakmaktadır. Avrupa Parlamentosu, yapay zekâya ilişkin “elektronik kişilik” kavramını gündeme getirmiş olsa da, henüz bağlayıcı bir düzenleme bulunmamaktadır. Sorumluluk hukuku açısından yapay zekânın konumu da net olmayıp, Yapay zekâ destekli bir sistemin sebep olduğu zarardan üreticinin mi, kullanıcının mı, programcının mı, yapay zekânın kendisinin mi sorumlu olacağı tartışmalıdır.
Gelecekte daha kapsamlı ve uyumlu düzenlemeler ile, yapay zekânın hukuki statüsünün belirlenmesi ve sorumluluk rejiminin netleştirilmesi hem bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunması hem de teknolojik ilerlemenin desteklenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu süreçte, hukukun teknolojiye uyum sağlayacak esneklikte ve kapsayıcılıkta gelişmesi gerekmektedir. Nitekim, yapay zekânın dönüşüme yol açtığı her alanda, hukuk kurallarının da dönüşümü kaçınılmaz olacaktır.
_______________________
Akbulut B. (2023) “Yapay Zeka Ve Ceza Hukuku Sorumluluğu” Ankara Hacı Bayram Veli Universitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, XXVII(4), 267-319.
Ceylan Ö. (2024) “Yapay Zekânın Hukuki Statüsünün Değerlendirilmesi” Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 10(1), 35 – 52,
Çetin S. (2021). “Yapay Zekânın Hukuki Statüsü” Hukuk ve Bilişim Dergisi, Erişim: https://www.hukukvebilisimdergisi.com/yapay-zekanin-hukuki-statusu/
Güngör, M. (2024) “Yapay Zekânin Suç Potansiyelinin Değerlendirilmesi” Bilişim Hukuku Dergisi, 2024/2, s.620-660.
Kılıçarslan, S. (2019) “Yapay Zekanın Hukuki Statüsü ve Hukuki Kişiliği Üzerine Tartışmalar” Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi, 2019/2, s.363-389.
Şenel G., Benli E. (2020) “Yapay Zekâ Ve Haksiz Fiil Hukuku” ASBÜ Hukuk Fakültesi Dergisi, 2020/2, s.296-336.