12 Kasım 2024 Tarihli ve 32720 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sira No:509) (“509 No’lu Tebliğ”)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sira No:573) (“Tebliğ”) yürürlüğe girmiştir.
Tebliğ ile 509 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan Elektronik Dekont (e-Dekont) ve TÜBİTAK BİLGEM KAMU SM kısaltma ve tanımları değiştirilmiş, Tebliğe İnşaat Demiri İzleme Sistemi (İDİS) kısaltma ve tanımı eklenmiş; e-Arşiv Fatura Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Diğer Faturalar, e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu, e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Süresi, e-Dekont Uygulamasına Dâhil Olma, e-Dekontta Bulunması Gereken Bilgiler, e-Dekont Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu, e-Dekont Uygulamasına Geçiş Süresi, e-Adisyon Belgesinin Düzenlenmesi ve Belgede Bulunması Gereken Bilgiler, Özel Entegratörlerin Bilgi İşlem Sistemi Aracılığıyla Kullanım (Özel Entegratör Yöntemi), Bilgi İşlem Sistemlerinin Gelir İdaresi Başkanlığı (“Başkanlık”) Bilgi Sistemleri ile Doğrudan Entegre Edilmesi Yoluyla Kullanım (Doğrudan Entegrasyon Yöntemi), e-Müstahsil Makbuzunun Düzenlenmesi ve Teslimi, e-Gider Pusulasının Düzenlenmesi ve Teslimi, e-Dekontun Düzenlenmesi ve Teslimi, e-Belge Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Belgelerin Kâğıt Olarak Düzenlenebileceği Haller, Sorumluluk ve Cezai Müeyyideler ve diğer bazı bölümlerinde değişiklikler yapılmıştır.
Tebliğ Kapsamında Yapılan Değişiklikler
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’e bazı yeni tanımlar eklenmiştir.
Tebliğ’de yapılan düzenlemeler Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509) kapsamında bazı kısaltma ve tanımların güncellenmesini içermektedir.
Bu kapsamda, Elektronik Banka Dekontu (e-Dekont) tanımı değiştirilmiştir. Yeni tanımda, e-Dekont’un 509 No’lu Tebliğde yer alan şartlara uygun olarak elektronik belge biçiminde oluşturularak banka ve Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:435)’nin (2) numaralı bölümünde sayılan kuruluşlar tarafından düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Ayrıca TÜBİTAK-UEKAE-BİLGEM/KAMU SM tanımında da değişiklik yapılmış olup, TÜBİTAK’ın Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi Kamu Sertifikasyon Merkezi (Kamu SM) olarak anılacağı ifade edilmiştir.
Diğer yandan, Tebliğ’e aşağıda belirtilen yeni tanımlar eklenmiştir.
- Elektronik Dekont (e-Dekont): Elektronik ortamda oluşturulmuş banka dekontu ve belirtilen kuruluşlar tarafından düzenlenen dekontları ifade eder.
- TÜBİTAK BİLGEM KAMU SM: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’na bağlı Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi Kamu Sertifikasyon Merkezi’ni ifade eder.
- İnşaat Demiri İzleme Sistemi (İDİS): 16/3/2023 tarihli ve 32134 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İnşaat Demiri İzleme Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nde belirlenen usul ve esasları kapsayan sistemi ifade eder.
Bu değişikliklerle Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik belge ve sertifikasyon sistemlerinin daha anlaşılır olması amaçlanmıştır.
E-Arşiv Fatura düzenlenmesine ilişkin değişiklik yapılmıştır.
Tebliğ’de yapılan düzenlemeye göre mükellefler, 01.01.2025-31.12.2025 tarihleri arasında düzenleyecekleri faturaların vergiler dahil toplam tutarının 3.000,00 TL’yi aşması halinde e-Arşiv Fatura düzenlemek zorundadır.
01.01.2026 tarihinden itibaren ise mükelleflerin tutarına bakılmaksızın düzenleyecekleri faturaları e-Arşiv Fatura olarak düzenlemesi gerekmektedir.
E-İrsaliye kapsamında değişiklik yapılmıştır.
Tebliğ kapsamında, İnşaat Demiri İzleme Sistemine geçiş zorunluluğu getirilen mükelleflerden brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 2024 ve müteakip hesap dönemlerinde 1 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin E-İrsaliye uygulamasına dahil olmaları ve düzenleyecekleri sevk irsaliyelerini 509 No’lu Tebliğ’de belirtilen şekilde e-İrsaliye olarak düzenlemeleri zorunluluğu getirilmiştir.
Ayrıca Tebliğ ile e-İrsaliye uygulamasına geçiş süresi kapsamına İnşaat Demiri İzleme Sistemine geçiş zorunluluğu getirilen mükelleflerden brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 2024 veya müteakip hesap dönemlerinde 1 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler de dahil edilmiştir.
E-Dekont uygulamasına ilişkin değişiklikler yapılmıştır.
Tebliğ’de yapılan değişiklikler ile e-Dekont uygulamasına dâhil olacak kişiler belirlenmiş ve bankaların sorumlulukları netleştirilmiştir.
Bu kapsamda, 509 No’lu Tebliğ’de e-Dekont uygulamasının kapsamı “e-Dekont uygulaması zorunlu bir uygulama olmayıp, (Ek ibare:RG-12/11/2024-32720) Tebliğin (IV.11.1.) numaralı bölümünde belirtilen (Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No:435)’nin (2) numaralı bölümünde sayılan kuruluşlar) mükelleflerden uygulamaya dahil olmak (Değişik ibare:RG-12/11/2024-32720) isteyenlerin” şeklinde genişletilmiştir.
Yapılan işbu değişiklik ile Finansman Şirketleri ile Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları da banka ve sigorta muameleleri vergisine (BSMV) tâbi işlemleri nedeniyle fatura yerine geçmek üzere dekont düzenleyebileceklerdir.
Ayrıca değişiklik öncesi 509 No’lu Tebliğ’de e-Dekont uygulamasına ilişkin “İsteyen bankaların” ifadesi yer almakta olup, değişiklikle bu ifade daha genel bir kitleyi kapsayacak şekilde “isteyenlerin” şeklinde değiştirilmiştir. Bu düzenleme, uygulamanın yalnızca bankalarla sınırlı olmadığını, diğer finansal ve ilgili kuruluşların da e-dekont düzenleyebileceğine işaret etmektedir.
Yine 509 No’lu Tebliğ’in “V.5.11. e-Dekontun Düzenlenmesi ve Teslimi” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “banka” ibaresi “belgeyi düzenleyen kurum” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkrada yer alan “banka yetkilisinin” ibaresi “belgeyi düzenleyen kurumun yetkilisinin” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan “belgenin de” ibaresi “belgenin ve Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:435)’nin (2) numaralı bölümünde sayılan kuruluşlar tarafından banka ve sigorta muameleleri vergisine tâbi bütün hizmet veya satışlarında fatura yerine geçmek üzere düzenlenen dekontun” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “ve banka dekontu ile” ibaresi “, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:435)’nde ve dekontla” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkrada yer alan “bankaların” ibaresi “Tebliğin (IV.11.1.) numaralı bölümünde belirtilen mükelleflerin,” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu kapsamda, banka ve sigorta muameleleri vergisine tâbi hizmetlerde fatura yerine geçebilecek dekontlar düzenlenebilecektir.
Özel entegratörler ve denetim yükümlülükleri ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.
509 No’lu Tebliğ çerçevesinde yapılan son düzenlemeler ile özel entegratörlerin bilgi işlem sistemleri aracılığıyla e-belgelerin oluşturulması, imzalanması, iletilmesi ve saklanmasına yönelik yükümlülükler öngörülmüştür.
Değişiklik öncesi “V.1.2. Özel Entegratörlerin Bilgi İşlem Sistemi Aracılığıyla Kullanım (Özel Entegratör Yöntemi)” başlıklı bölümünün üçüncü fıkrasında “VI.11.5.” numaralı bölümüne atıfta bulunulurken yapılan değişiklikle bu atıf “V.5. ve V.8.” numaralı bölümlerine yönlendirilmiştir. Bu değişiklikle özel entegratörlerin işleyişine dair kapsamlı bir kontrol mekanizması oluşturulması amaçlanmıştır.
Ayrıca, aynı bölüme dokuzuncu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“e-Belgelerin oluşturulması, imzalanması, iletilmesi ve saklanması ile bunlara ilişkin sistem ve yazılım gereksinimleri hususlarında ilgili kanun ve tebliğ ile Bakanlık ve Başkanlıkça yayımlanan kılavuzlarda belirlenen usul ve esaslara aykırı davrandığı tespit edilen özel entegratörlere 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri tatbik olunur. Ayrıca söz konusu özel entegratörlere münasip bir süre verilerek bahse konu eksikliklerin giderilmesi istenir. Verilen süre içerisinde söz konusu eksiklikleri gidermeyen özel entegratörler ile giderilmesi istenen eksikliği aynı takvim yılı içerisinde birden fazla kez tespit edilenlerin özel entegratörlük izinleri Başkanlık tarafından iptal edilebilir. İzinleri iptal edilen özel entegratörlerin, iptal edilen izinlerine ilişkin özel entegratörlük başvuruları, izinlerinin iptal edildiği tarihten itibaren bir yıl geçmeden değerlendirmeye alınmaz.”
Bu düzenleme ile özel entegratörlerin sistem ve yazılım gereksinimlerine aykırı hareket etmeleri durumunda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na ait ceza hükümleri uygulanacaktır. Aykırılık tespit edilen özel entegratörlere, eksikliklerin giderilmesi için makul bir süre verilecek olup, bu süre içinde eksikliklerini gidermeyen özel entegratörler için izin iptaline kadar gidebilecek yaptırımlar uygulanabilecektir. Belirtilen süre içinde eksikliklerini gideremeyen ve aynı takvim yılı içinde birden fazla kez eksiklikleri tespit edilen özel entegratörlerin özel entegratörlük izinleri iptal edilebilir. İzinleri iptal edilen özel entegratörlerin, iptal edilen izinlerine ilişkin yeni başvuruları, iptal tarihinden itibaren bir yıl geçmeden değerlendirilmeye alınmayacaktır.
Doğrudan entegrasyon yöntemi ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.
509 No’lu Tebliğ’in “V.1.3. Bilgi İşlem Sistemlerinin Başkanlık Bilgi Sistemleri ile Doğrudan Entegre Edilmesi Yoluyla Kullanım (Doğrudan Entegrasyon Yöntemi)” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “Bilgi işlem sistemleri yeterli olan mükelleflerin,” ibaresi “Faaliyet konusu, mükellefiyet süresi, vergi, şirket veya mükellefiyet türü, aktif ya da öz sermaye büyüklüğü, brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı), sektör, düzenlenen belge sayısı ile bilgi işlem altyapısı gibi hususlarda Başkanlık tarafından belirlenen şartları sağlayan ve başvuruları Başkanlıkça uygun bulunan mükelleflerin,” şeklinde değiştirilmiş ve aynı bölüme aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Doğrudan entegrasyon yöntemini kullanan mükelleflerden Başkanlık tarafından birinci fıkra kapsamında belirlenen şartları sağlayamayanların hesapları, Başkanlık tarafından kendilerine bildirimde bulunularak, bu durumun tespitini izleyen üçüncü ayın başı itibarıyla kapatılır. Kendilerine bildirimde bulunulan mükelleflerin söz konusu süre içerisinde e-Belge uygulamalarından yararlanma yöntemlerinden diğerlerine dâhil olmaları için yapmaları gereken işlemleri tamamlamaları şarttır. Bu fıkra kapsamında doğrudan entegrasyon hesapları kapatılan mükelleflerin, doğrudan entegrasyon yöntemine ilişkin başvuruları hesapların kapatılma tarihinden itibaren bir yıl geçmeden değerlendirmeye alınmaz.
e-Belgelerin oluşturulması, imzalanması, iletilmesi ve saklanması ile bunlara ilişkin sistem ve yazılım gereksinimleri hususlarında ilgili kanun ve tebliğ ile Bakanlık ve Başkanlıkça yayımlanan kılavuzlarda belirlenen usul ve esaslara aykırı davrandığı tespit edilen doğrudan entegrasyon yöntemini kullanan mükelleflere 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri tatbik olunur. Ayrıca söz konusu mükelleflere münasip bir süre verilerek bahse konu eksikliklerin giderilmesi istenir. Verilen süre içerisinde söz konusu eksiklikleri gidermeyen mükellefler ile giderilmesi istenen eksikliği aynı takvim yılı içerisinde birden fazla kez tespit edilenlerin doğrudan entegrasyon hesapları, Başkanlık tarafından kendilerine bildirimde bulunularak kapatılabilir. Kendilerine bildirimde bulunulan mükelleflerin Başkanlık tarafından yazılı olarak bildirilen tarihe kadar e-Belge uygulamalarından yararlanma yöntemlerinden diğerlerine dâhil olmaları için yapmaları gereken işlemleri tamamlamaları şarttır. Doğrudan entegrasyon hesapları kapatılan mükelleflerin, doğrudan entegrasyon yöntemine ilişkin başvuruları hesapların kapatılma tarihinden itibaren bir yıl geçmeden değerlendirmeye alınmaz.”
Tebliğ ile yapılan değişiklikler, doğrudan entegrasyon yöntemini kullanan mükelleflerin belirlenen şartları sağlamaları, bu şartları karşılamadıkları takdirde hesaplarının kapatılması ve tekrar başvuru yapabilme sürelerine dair yeni düzenlemeleri içermektedir. Ayrıca yapılan değişiklik kapsamında doğrudan entegrasyon yöntemini kullanacak mükelleflerin yalnızca bilgi işlem altyapısına değil, aynı zamanda finansal ve sektörel şartları da karşılamaları gerektiğini vurgulamaktadır.
Doğrudan entegrasyon yöntemini kullanan mükelleflerden, belirlenen şartları sağlamayanların hesapları, Başkanlık tarafından kendilerine bildirilmek suretiyle, bu tespitin ardından üçüncü ayın başı itibarıyla kapatılacaktır. Kendilerine bildirimde bulunulan mükelleflerin, belirlenen süre içinde e-Belge uygulamalarından yararlanma yöntemlerinden diğerlerine dâhil olmaları için gereken işlemleri tamamlamaları gerekmektedir. Doğrudan entegrasyon hesabı kapatılan mükelleflerin, hesapların kapatılma tarihinden itibaren bir yıl geçmeden doğrudan entegrasyon yöntemine ilişkin başvuruları değerlendirmeye alınmayacaktır.
Doğrudan entegrasyon yöntemini kullanan mükellefler, e-belgelerin oluşturulması, imzalanması, iletilmesi ve saklanması ile ilgili kanun, tebliğ ve kılavuzlarda belirlenen usul ve esaslara aykırı hareket etmeleri durumunda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ilgili ceza hükümleri uygulanacaktır. Aykırılık tespit edilen mükelleflere uygun bir süre verilerek, eksikliklerini gidermeleri istenecektir. Ancak, belirtilen süre içinde eksikliklerini gidermeyen mükelleflerin, aynı takvim yılı içinde birden fazla kez eksiklikleri tespit edilenlerin doğrudan entegrasyon hesapları kapatılabilir. Doğrudan entegrasyon hesapları kapatılan mükellefler, Başkanlık tarafından kendilerine bildirilmek suretiyle, başka yöntemlerden yararlanmaları için gerekli işlemleri belirli bir tarihe kadar tamamlamaları istenecektir. Hesapları kapatılan mükelleflerin, doğrudan entegrasyon yöntemine ilişkin başvuruları, hesap kapatılma tarihinden itibaren bir yıl geçmeden değerlendirilmeye alınmaz.
Bu değişiklikler, doğrudan entegrasyon yöntemini kullanan mükelleflerin faaliyet ve finansal durumlarına göre belirli kriterlere uygun olmalarını sağlamaktadır. Yalnızca bilgi işlem altyapısı değil, şirketin finansal yapısı, vergi durumu, sektör ve belge sayısı gibi çeşitli kriterler de göz önünde bulundurulacaktır. Eksikliklerin giderilmesi ve denetimi açısından daha sıkı bir izleme mekanizması getirilmiştir. Aykırılık tespit edilen mükelleflerin eksikliklerini gidermeleri için belirli bir süre verilmekte, eksikliklerin giderilmemesi durumunda hesaplarının kapatılması gibi yaptırımlar uygulanmaktadır.
Belge numarası düzenlemesi ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.
509 No’lu Tebliğ’in V.4. Belge Numarası başlıklı bölümde yapılan değişiklikle hava yolu firmalarının düzenlediği e-Biletler için geçerli olan belge numarası kullanımına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Tebliğ’den önce E-Dekont uygulaması kapsamında, havayolu firmalarının düzenlediği E-Biletlerde 4 haneli birim kodu ve en az 14 haneli sıra numarasından oluşan bir belge numarasının kullanırken, yapılan değişiklikle E-Biletlerde artık IATA nezdindeki kod numarası ile başlayarak, toplamda 13 haneli bilet numarasının belge numarası olarak kullanılacağı düzenlenmiştir.
Bu değişiklik, havayolu firmalarının E-Bilet düzenleme işlemlerinde daha esnek bir belge numarası kullanımı sağlamak amacıyla yapılmıştır. Önceden belirli bir format (4 haneli birim kodu ve 14 haneli sıra numarası) gerekliliği varken artık IATA tarafından belirlenen 13 haneli bilet numarası da belge numarası olarak kabul edilecektir. Düzenleme E-Bilet uygulamalarının daha uyumlu ve pratik hale gelmesini sağlamaktadır.
E-Müstahsil Makbuzu düzenlemesi ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.
509 No’lu Tebliğin “V.5.5. e-Müstahsil Makbuzunun Düzenlenmesi ve Teslimi” başlıklı bölümüne ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“E-Müstahsil Makbuzunun, çıktısının muhatabı tarafından ıslak imza ile imzalanarak düzenlenmesi yerine, Başkanlık tarafından faaliyet konusu, mükellefiyet süresi, vergi, şirket veya mükellefiyet türü, aktif ya da öz sermaye büyüklüğü, brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı), sektör ve düzenlenen belge sayısı gibi kriterler ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak belirlenen mükellefler için uygulanmak üzere, müstahsil makbuzunun muhataplarının bilgilerinin bilgi teknolojileri ve/veya iletişim araç ve ortamları üzerinden doğrulanması ve gerekli olan bilgilerin e-Müstahsil Makbuzunda yer alması suretiyle düzenlenmesi de mümkündür. Başkanlık, bu uygulamadan yararlanabilecek mükellefleri, mükellefler tarafından yapılacak başvuruya ilişkin hususları, bu uygulama kapsamında düzenlenecek e-Müstahsil Makbuzunda bulunması gereken bilgiler ile bu makbuzun düzenlenmesinde uyulacak usul ve esasları ve uygulamaya yönelik diğer hususları ebelge.gib.gov.tr adresinde yayımlanacak kılavuzlarla belirlemeye, bu uygulamadan yararlanacak mükelleflere bu kapsamda düzenledikleri e-Müstahsil Makbuzlarına ilişkin olarak düzenli bilgi verme yükümlülüğü getirmeye yetkilidir.”
E-Müstahsil makbuzunun çıktısının muhatabı tarafından ıslak imza ile imzalanarak düzenlenmesi yerine başkanlık tarafından belirlenen kriterlere göre mükelleflerin bilgi teknolojileri ve/veya iletişim araçları üzerinden doğrulanması ve gerekli bilgilerin e-Müstahsil Makbuzunda yer alması ile düzenlenmesi mümkündür. Bu sistem, mükelleflerin faaliyet konusu, mükellefiyet süresi, vergi durumu, şirket türü, brüt satış hasılatı gibi kriterler dikkate alınarak Başkanlık tarafından belirlenen mükellefler için geçerli olacaktır.
Başkanlık, bu yeni uygulamadan faydalanabilecek mükellefleri belirleyecek ve bu uygulama için gerekli olan tüm usul ve esasları ile e-Müstahsil Makbuzunda bulunması gereken bilgileri belirlemek amacıyla ebilge.gib.gov.tr adresinde yayımlanacak kılavuzlarla duyuracaktır. Ayrıca, uygulamadan yararlanacak mükelleflerin, düzenledikleri e-Müstahsil Makbuzları ile ilgili olarak düzenli bilgi verme yükümlülükleri olacak.
Mükellefler için daha pratik ve dijital bir sistem oluşturulmuş olup, artık ıslak imza ile düzenlenmesi zorunlu olmayacak. Başkanlık, hangi mükelleflerin bu uygulamadan yararlanabileceğini ve bu uygulamanın nasıl işleyeceğini belirleme yetkisine sahiptir. Uygulamadan yararlanacak mükellefler, kılavuzlarda belirtilen usullere uymak zorunda olup, düzenledikleri e-Müstahsil Makbuzları hakkında düzenli bilgi verme yükümlülükleri getirilecektir. Bu sistemin nasıl uygulanacağı ve hangi mükelleflerin bu uygulamadan yararlanabileceği hakkında daha fazla bilgi, Başkanlık tarafından yayımlanacak kılavuzlarla duyurulacaktır.
E-Gider Pusulası düzenlemesi ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.
509 No’lu Tebliğin “V.5.6. e-Gider Pusulasının Düzenlenmesi ve Teslimi” başlıklı bölümüne birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“e-Gider Pusulasının, çıktısının muhatabı tarafından ıslak imza ile imzalanarak düzenlenmesi yerine, Başkanlık tarafından faaliyet konusu, mükellefiyet süresi, vergi, şirket veya mükellefiyet türü, aktif ya da öz sermaye büyüklüğü, brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı), sektör ve düzenlenen belge sayısı gibi kriterler ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak belirlenen mükellefler için uygulanmak üzere, gider pusulasının muhataplarının bilgilerinin bilgi teknolojileri ve/veya iletişim araç ve ortamları üzerinden doğrulanması ve gerekli olan bilgilerin e-Gider Pusulasında yer alması suretiyle düzenlenmesi de mümkündür. Başkanlık, bu uygulamadan yararlanabilecek mükellefleri, mükellefler tarafından yapılacak başvuruya ilişkin hususları, bu uygulama kapsamında düzenlenecek e-Gider Pusulasında bulunması gereken bilgiler ile bu gider pusulasının düzenlenmesinde uyulacak usul ve esasları ve uygulamaya yönelik diğer hususları ebelge.gib.gov.tr adresinde yayımlanacak kılavuzlarla belirlemeye, bu uygulamadan yararlanacak mükelleflere bu kapsamda düzenledikleri e-Gider Pusulasına ilişkin olarak düzenli bilgi verme yükümlülüğü getirmeye yetkilidir.”
“V.5.6. e-Gider Pusulasının Düzenlenmesi ve Teslimi” başlıklı bölüme yapılan yeni ekleme ile e-Gider Pusulası düzenlemesi konusunda dijital ortamda daha esnek bir uygulama getirilmiştir. E-Gider Pusulası çıktısının, muhatap tarafından ıslak imza ile imzalanarak düzenlenmesi yerine, Başkanlık tarafından belirlenen faaliyet konusu, mükellefiyet süresi, vergi durumu, şirket türü, brüt satış hasılatı gibi kriterler dikkate alınarak belirlenen mükellefler için, bilgi teknolojileri ve/veya iletişim araçları üzerinden doğrulama yapılması ve gerekli bilgilerin e-Gider Pusulasında yer alarak düzenlenmesi mümkün hale gelmiştir.
Başkanlık, bu uygulamadan yararlanabilecek mükellefleri belirleyecek ve hangi mükelleflerin e-Gider Pusulası düzenlerken dijital doğrulama sisteminden faydalanabileceğini belirleyecek.
Ayrıca, e-Gider Pusulası düzenlemesi için belirli usul ve esaslar ve bu pusulalarda bulunması gereken bilgiler ile ilgili tüm düzenlemeler ebelge.gib.gov.tr adresinde yayımlanacak kılavuzlarla duyurulacaktır. Bilgi verme yükümlülüğü: Bu uygulamadan yararlanacak mükellefler, düzenledikleri e-Gider Pusulası hakkında düzenli olarak bilgi verme yükümlülüğüne tabi olacaklardır.
e-Gider Pusulası düzenleme sürecinde ıslak imza gerekliliği kaldırılmış, mükellefler daha pratik ve dijital bir ortamda işlemlerini gerçekleştirebilecektir.Başkanlık, kriterlere uygun mükellefleri belirleme ve uygulamanın usul ve esaslarını belirleme yetkisine sahiptir. Ayrıca, mükelleflerin düzenledikleri e-Gider Pusulası ile ilgili olarak düzenli bilgi verme yükümlülüğü getirilecektir. Bu uygulamadan yararlanacak mükellefler, belirlenen kriterlere göre Başkanlık tarafından seçilecek ve ebelge.gib.gov.tr adresinde yayımlanan kılavuzlara göre işlem yapacaklardır.
E-Belge Düzenleme Zorunluluğuna ilişkin yapılan değişiklikler
Yapılan yenilikler ile 509 No’lu Tebliğ’in “V.7. e-Belge Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Belgelerin Kâğıt Olarak Düzenlenebileceği Haller” başlıklı bölümünün birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “düzenlenmesine” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve e-Fatura yerine e-Arşiv Fatura düzenlenmesine” ibaresi eklenmiştir. Bu değişiklik, belirli durumlarda e-Fatura yerine e-Arşiv Fatura düzenlenmesini mümkün kılmaktadır.
Yine aynı fıkrada yer alan “düzenlenmesi durumunda” ibaresi “düzenlenmesi [(ç) bendi bakımından e-Fatura yerine e-Arşiv Fatura düzenlenmesi de dâhil] durumunda” şeklinde değiştirilmiştir. Düzenleme ile özellikle e-Fatura yerine e-Arşiv Fatura düzenleme durumunun da kâğıt ortamına dönüşümde dikkate alınacağını belirtmektedir.
e-Fatura ve e-Arşiv Fatura arasındaki farklar göz önüne alındığında, bu düzenleme, e-Fatura yerine e-Arşiv Fatura düzenleme seçeneğini de açık hale getirmiştir. Bu, mükelleflerin dijital ortamda işlem yaparken e-Arşiv Fatura kullanma imkânı bulmalarına olanak tanıyacaktır. Kâğıt düzenleme istisnaları, yalnızca belirli şartların yerine getirilmesi durumunda geçerli olacak ve bu durumda da e-Fatura yerine e-Arşiv Fatura düzenlenebilecektir. Bu düzenleme ile e-Arşiv Fatura kullanımının da belirli koşullar altında teşvik edilmesi ve genişletilmesi hedeflenmektedir.
Sorumluluk ve Cezai Müeyyidelerinde yapılan değişiklikler
509 No’lu Tebliğin “VII. Sorumluluk ve Cezai Müeyyideler” başlıklı bölümünün dördüncü fıkrasında yer alan “bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 6 ay süre ile uygulamayı kendi bilgi işlem sistemleri üzerinden kullanmak üzere başvuru yapamazlar. Bu mükellefler,” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu değişiklik ile başvuru yapamayan mükellefler için uygulanan 6 ay başvuru yasağı kaldırılmıştır. Bu, mükelleflerin belirli durumlar söz konusu olduğunda başvuru yapma hakkını daha önceki kısıtlamalarla sınırlayan hükmün ortadan kaldırılması anlamına gelir. Sonuç olarak, mükellefler, bildirim yapılmış olsa bile, önceki uygulama ile sınırlı olan başvuru haklarını tekrar kullanabileceklerdir. Bu düzenleme, mükelleflerin bilgi işlem sistemleri üzerinden uygulamayı kullanabilme esnekliğini artıran bir değişikliktir.
- Yürürlük
Bu Tebliğin;
- 2 nci maddesinin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nin “IV.2.4.3. e-Arşiv Fatura Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Diğer Faturalar” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında değişiklik öngören kısmı 1/1/2025 tarihinden itibaren gerçekleştirilen teslim ve hizmetlere uygulanmak üzere 1/1/2025 tarihinde, üçüncü fıkrasında değişiklik öngören kısmı ise 1/1/2026 tarihinden itibaren gerçekleştirilen teslim ve hizmetlere uygulanmak üzere 1/1/2026 tarihinde,
- Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer. Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.
Sonuç
Sonuç olarak, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 573) göstermiştir ki dijitalleşmenin yaygınlaşması ile mükeleflerin vergisel yükümlülüklerden kaçış çemberi daralmıştır.