1.GİRİŞ
Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlayan kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işarettir. Markanın ayırt etme, kaynak gösterme, reklam ve garanti gibi fonksiyonları olup bu fonksiyonlardan en önemlisi ayırt etme fonksiyonudur. Zira, markanın ayırt etme fonksiyonu sayesinde mal veya hizmetler günümüzün rekabetçi piyasa ortamında tüketiciler nezdinde ayırt edilebilir hale gelmektedir. Bu kapsamda, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”) uyarınca, kural olarak bir markanın aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak sadece tek bir sahibi olabilmektedir. Bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer bir işaretin aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak birden fazla kişi adına tescil edilemeyeceğine ilişkin bu düzenlemeyle markanın kaynak gösterme fonksiyonu da korunmakta olup tüketicinin mal veya hizmetlerin kaynağı konusunda yanılgıya düşmesinin de önüne geçilmektedir. Bu durum, marka hukukunda teklik ilkesi olarak adlandırılmaktadır.
Kural olarak tescil ile başlayan marka koruması, tescilli marka sahibine markasını istediği şekilde kullanma hakkı verdiği gibi markasının başkaları tarafından kullanılmasına izin verme ya da markasının başkaları tarafından tescil edilmesini yahut kullanılmasını önleme yetkisi de vermektedir. SMK m. 5 ve 6 hükümlerinde yer alan, re’sen incelenen marka tescilinde mutlak ret nedenleri ve itiraz üzerine değerlendirilen marka tescilinde nispi ret nedenleri de bu konuya dair bazı düzenlemeler içermektedir.
2.İRADİ BİRLİKTE VAR OLMA HALLERİ
Markanın fonksiyonlarını korumayı amaçlayan ve marka hukukuna hakim temel ilkelerden biri olan teklik ilkesi ile kural olarak, tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretlerin başkası adına tekrar tescil edilmesi engellense de bu durumun bazı kanuni ve iradi gereklilikler sebebiyle istisnaları mevcuttur. Türk marka hukukunda iradi birlikte var olma halleri; marka tescilinde mutlak ret nedenlerine istisna olarak SMK m. 5/3 hükmünde düzenlenen muvafakatname veya tarafların aralarında akdettikleri birlikte var olma sözleşmesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu bu hallerle, birbirleriyle ekonomik veya diğer yönlerden bağlı olanlar başta olmak üzere, başvuru sahiplerinin piyasada birlikte var olma yönünde ortaya koydukları iradenin korunması amaçlanmaktadır. Bu şekilde, marka sahiplerinin iradelerine öncelik verilerek anlaşmaya taraf her markanın marka hukuku kapsamında korunması sağlanmaktadır.
2.1.MUVAFAKATNAME
SMK m. 5/1-ç hükmü uyarınca, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilemez. Mutlak ret nedeni olarak düzenlenen bu durum, Türk Patent ve Marka Kurumu (“Kurum”) tarafından re’sen gözetilecektir. SMK m. 5/3 hükmünde ise bu kurala bir istisna getirilmiş ve önceki marka sahibinin, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak sonraki marka başvurusunun tesciline muvafakat etmesi halinde, bu markaların birlikte var olabilecekleri hüküm altına alınmıştır.
Önceki marka sahibinin, birlikte var olmaya ilişkin tek taraflı irade beyanı olan muvafakatini Kurum’a yazılı olarak sunması gerekmektedir. Şöyle ki, SMK m. 5/3 hükmü uyarınca, önceki marka sahibinin başvurunun tesciline açıkça muvafakat ettiğini gösteren noter onaylı belgenin Kurum’a sunulması halinde, marka başvurusu, mutlak ret nedenlerinden olan aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması gerekçe gösterilerek reddedilemeyecektir.
Marka sahiplerinin piyasada birlikte var olma iradelerinin korunmasını amaçlayan bu muvafakatnameye ilişkin usul ve esaslar ise 24/04/2017 tarih ve 30047 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’le belirlenmektedir. Sunulacak muvafakatnamenin, Kurum tarafından geçerli kabul edilen imzalı form şeklinde düzenlenmesi ve noter tarafından onaylanması zorunlu olup içermesi gereken unsurlar aşağıdaki gibidir.
- Muvafakat verilen başvuru sahibi veya sahiplerinin kimlik ve iletişim bilgileri.
- Muvafakat formunun başvuru aşamasında sunulması halinde muvafakata konu marka örneği; karara itiraz aşamasında sunulması halinde muvafakata konu başvuru numarası.
- Muvafakat veren başvuru veya marka sahibi veya sahiplerinin kimlik ve iletişim bilgileri ile muvafakata konu önceki tarihli başvuru veya markalara ait başvuru veya tescil numaraları.
- Muvafakat verilen mal veya hizmetler ile bunların sınıf numaraları.
- Muvafakat formu başvuru veya marka sahibi adına vekil tarafından imzalanmış ise muvafakat yetkisini içeren noter onaylı vekaletname veya söz konusu vekaletnamenin noter onaylı örneği.
Muvafakat formunun yukarıda sayılan unsurları içermemesi halinde başvuru sahibine söz konusu eksiklikleri gidermesi için iki aylık süre verilecektir. Söz konusu eksikliklerin süresi içinde giderilmemesi halinde ise talep yapılmamış sayılacaktır.
Muvafakat formunun sunulma zamanı bakımından iki farklı hal öngörülmüştür. İlgili kişiler muvafakat formunu, başvuru formu ile birlikte veya karara itiraz halinde itiraz hakkında karar verilene kadar Kurum’a sunma hakkına sahiptir. Ancak, muvafakat talebi olmasına rağmen muvafakat formunun Kurum’a sunulmadığı hallerde herhangi bir eksiklik bildiriminde bulunulmayacak ve talep yapılmamış sayılacaktır.
Önceki marka sahibinin, sicile kaydedilmiş inhisari lisans sözleşmesi ile markanın kullanımını devretmiş olması halinde ise lisans alan bu kişilerin yazılı izinlerinin de Kurum’a sunulması gerekmektedir.
Muvafakatnamenin kayıtsız, şartsız ve noter onaylı olması zorunludur. Taraflarca Kurum’a sunulan muvafakatname geri alınamaz. Birlikte var olma iradesini taşıyan her marka başvurusu için, yukarıda açıklanan usul ve esaslara uygun şekilde düzenlenmiş ayrı bir muvafakat formunun Kurum’a sunulması gerekmektedir.
2.2.BİRLİKTE VAR OLMA SÖZLEŞMESİ
Uluslararası Markalar Birliği (“INTA”) tarafından yapılan tanıma göre birlikte var olma sözleşmesi (coexistence agreement); iki veya daha fazla kişi arasında düzenlenen, benzer işaretlerin herhangi bir karıştırılma ihtimali olmaksızın barış içinde birlikte var olmasını sağlayan, aynı markanın aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak kullanılmasını konu alan anlaşmadır.
SMK m. 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilecektir. Nispi ret nedeni olarak düzenlenen bu durum, Kurum tarafından re’sen değil, itiraz üzerine değerlendirilecektir. Türk hukuk mevzuatında özel bir düzenlemesi bulunmayan birlikte var olma sözleşmesi, önceki marka ile karşılaştırıldığında SMK m. 6/1 hükmü kapsamında olup da SMK m. 5/1-ç hükmü kapsamında olmayan sonraki markanın tescil edilmesi sürecine itiraz edilmemesini konu alan atipik bir sözleşmedir.
Muvafakatnameden farklı olarak, sözleşme özgürlüğü ilkesi kapsamında taraflar, birlikte var olma sözleşmesinin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilecekler ve belirledikleri sınırlar içinde kalan kullanımlara karşı sessiz kalacakları konusunda anlaşacaklardır.
Markaların ayırt edici özelliklerinin, yöneldikleri mal ve hizmet sınıflarının, işaretlerin renk, logo gibi görünüm biçimi ve sunumlarının, markaların kullanım şekli ve şartlarının, markaların kullanımlarına ilişkin coğrafi alanların, internet ortamında nasıl yer alacaklarının, sözleşmenin süresinin, sona erme veya değişiklik yapma koşullarının, olası uyuşmazlıklarda izlenecek çözüm yollarının ve hatta bu anlaşmazlıkların ortaya çıkmaması için alınabilecek önlemlerin neler olduğunun sözleşmede düzenlenmesi mümkündür. Nitekim, anlaşmaya konu markalar birbirlerinin aynısı veya benzeri olduğu için, sayılan tüm bu hususların sözleşmede yer alması, anlaşmanın amacına ulaşabilmesi bakımından da önem arz etmektedir. Marka hakkına ilişkin uyuşmazlıkların dava yolu ile giderilmesinin hem usul ekonomisi ilkesi hem de taraflar açısından oluşturacağı maddi ve manevi yük göz önünde bulundurulduğunda, birlikte var olma sözleşmelerinin anlaşmazlığı önlemesi ve çözüm olabilmesi amacıyla ayrıntılı bir şekilde düzenlenmesinin önemi açıkça görülecektir.
Anlaşmaya konu markaların aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği söz konusu olduğu için, tescilli ya da tescilsiz markaların karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilirse de birlikte var olma sözleşmeleri ile markaların karıştırılma tehlikesi olmaksızın piyasada iş ve işlemlerine devam edebilmeleri mümkün kılınmaktadır. Diğer bir deyişle, aynılıkları ya da benzerliklerinden dolayı piyasada birlikte var olmaları karıştırılma tehlikesi yaratan markalar, karşılıklı olarak anlaşarak içerisinde bulundukları riskli durumdan kurtulmak ya da kendilerini içerisinde bulabilecekleri riskli durumlardan korunmak amacıyla bu sözleşmeyi akdedebilirler. Ancak belirtmek gerekir ki, tarafların iradi olarak birlikte var olabilmeleri için, marka kullanımlarını, karıştırılma tehlikesini önleyecek ve markanın ayırt etme fonksiyonunun kaybolmamasına dikkat edecek şekilde düzenlemeleri gerekmektedir. Marka değerini koruduğu için marka sahiplerinin lehine olan bu husus tüketicinin korunmasına da hizmet etmektedir. Şöyle ki, karıştırılma tehlikesi önlenerek markanın ayırt etme fonksiyonu korunmakta ve bu sayede tüketici nezdinde markanın kaynak gösterme fonksiyonunun devam etmesi sağlanmaktadır. Aksi takdirde, yani markaların karıştırılma tehlikesi yaratacak şekilde birlikte var olmaları halinde, tüketicinin korunması ilkesi ve rekabet hukuku düzenlemelerine aykırılık gündeme gelebilecektir.
3.SONUÇ
Günümüzün rekabetçi piyasa ortamında, bir mal veya hizmetin tercih edilmesinde marka unsuru büyük önem taşımaktadır. Zira, marka, fonksiyonları ve teklik ilkesi gereği tüketiciler nezdinde oluşturduğu güven duygusu ile mal veya hizmetin kalitesi konusunda bir garanti işlevi görmektedir. Markaya verilen önemle doğru orantılı olarak marka korumasına, özellikle markanın ayırt ediciliğinin ve marka sahibinin tekliği ilkesinin korunmasına verilen önem de her geçen gün artmaktadır. Ancak bazı hallerde, teklik ilkesine istisna getirilerek markaların birlikte var olabilmelerine izin vermek kanuni ya da iradi bir gereklilik arz etmekte; örneğin, ticari sebeplerle markalar piyasada birlikte var olma iradesi gösterebilmektedir. Muvafakatname ve birlikte var olma sözleşmesi de bu tür taleplere bir cevap olarak istisnai şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu hukuki imkanlar sayesinde, aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markalar aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak farklı kişiler adına tescil edilebilmekte; markalar, başta sınai mülkiyet hukuku olmak üzere, tüketici hukuku, rekabet hukuku gibi çeşitli disiplinleri göz önünde bulundurarak iradelerine uygun şekilde piyasada birlikte varlıklarını sürdürebilmektedir.
4.KAYNAKÇA
Mevzuat Bilgi Sistemi, (https://www.mevzuat.gov.tr/).
Resmi Gazete, (https://www.resmigazete.gov.tr/).
International Trademark Association (https://www.inta.org/).
Suluk, C., Karasu, R., Nal, T. (2024), Fikri Mülkiyet Hukuku (8. Baskı), Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Kavşat Metiner, F. C. (2024), Türk Marka Hukukunda Birlikte Var Olma Sözleşmesi (1. Baskı), İstanbul: On İki Levha Yayıncılık.
Gün, B. (2019), Marka Hukukunda Birlikte Var Olma (1. Baskı), İstanbul: On İki Levha Yayıncılık.
Kılıç, A. H. (2017), Markaların Birlikte Var Olma Sözleşmesi, Ticaret ve Fikri Mülkiyet Hukuku Dergisi, C. 3, S. 2, s.77-96.
https://www.erdem-erdem.av.tr/bilgi-bankasi/markalarin-birlikte-var-olmasi-anlasmasi/
https://kilinclaw.com.tr/uygulamada-markalarin-birlikte-var-olma-anlasmalari/