Anayasa Mahkemesi 01.12.2025 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 2024/24E., 2025/164K. ve 22.07.2025 tarihli kararı ile, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 1. maddesinde hüküm altına alınan Kanuni Faiz düzenlemesinin iptaline karar verdi.
3095 sayılı kanunun ilgili hükmünde;
“Kanuni faiz
Madde 1 – (Değişik : 21/4/2005 – 5335/14 md.)
Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu ödeme yıllık yüzde oniki oranı üzerinden yapılır.
Cumhurbaşkanı, bu oranı aylık olarak belirlemeye, yüzde onuna kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir.”
21.04.2025 tarihinde 5335 sayılı kanunun 14. maddesiyle yapılan değişiklik neticesinde, kanuni faiz, Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu’na göre faiz ödenmesi gereken hallerde, sözleşmeyle oranın belirlenmediği durumlarda oranı yüzde on iki olarak belirlemiş ve aynı maddenin 2. fıkrası ile de Cumhurbaşkanına bu oranı aylık olarak belirleme, bu oranı yüzde ona kadar azaltma ve bir katına kadar da artırma yetkisi verilmiştir.
Bu kapsamda kanuni faiz oranı 20/5/2024 tarihli ve 8485 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile 1/6/2024 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık yüzde yirmi dört olarak belirlenmiş olup hâlen uygulanan kanuni faiz oranı yüzde yirmi dört olarak belirlenmiştir.
Kahramanmaraş 3. İdare Mahkemesi nezdinde deprem sonucunda taşınmazın yıkılması nedeniyle uğranılan zararların tazmini talebiyle açılan davada, mahkemece itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanaati ile kanunun hükmünün iptali talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.
Başvurunun temel gerekçesi, itiraz konusu kuralda öngörülen faiz oranının enflasyonist bir ortamda yeterli düzeyde olmadığı, bununla birlikte kuralda paranın değer kaybının önlenmesi bakımından herhangi bir güvenceye yer verilmediği, bu sebeplerle de kuralın mülkiyet hakkını, hukuki güvenlik ve öngörülebilirlik ilkelerini ihlal ettiği ayrıca mevduat faizi, kredi ve kredi kartı faizleri, bankalar tarafından alınan ek hesap faizi, ticari işlere uygulanan avans faizi ile devletin vatandaşlardan olan alacaklarına uygulanan gecikme faizi ve gecikme zammı oranlarının kanuni faizden çok daha yüksek olmasının eşitsizliğe neden olduğu yönlerine dayanmaktadır.
Anayasa Mahkemesi’nce yapılan norm denetimi neticesinde, mahkeme geçmiş tarihli kararlarında olduğu gibi, alacakların mülkiyet hakkı kapsamında olduğu, alacakların geç ödenmesi hâlinde enflasyon oranları altında olmayan bir faiz ödenmesinin bireyin hakları ve kamu düzeni bakımından önem taşıdığının altını çizmiştir.
Ayrıca, hak edildiği hâlde alınamayan bir miktar paranın değerinde oluşacak aşınmayı telafi etmek amacıyla paranın asıl sahibine faiz uygulanmak suretiyle ödenmesinin öngörüldüğü durumlarda asıl alacağa uygulanacak faiz oranının veya faiz oranının belirlenmesi amacıyla oluşturulan mekanizmaların paranın değerinde oluşacak aşınmayı telafi edecek nitelikte olması ve bu suretle para alacağının enflasyon etkisiyle yitirilen değerinin belli ölçüde de olsa karşılanmasını sağlayacak güvencelerin bulunması gerektiğini belirterek iptal edilen kanun maddesinin 1. fıkrasında yer alan yıllık yüzde on iki oranının enflasyon etkisiyle makul olanın ötesinde bir ekonomik kaybının oluşacağının, bu itibarla kuralın Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak Anayasa’nın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkına aykırılık oluşturduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesince verilen kararda, bu iptal kararının “sözleşmeden kaynaklanmayan borç ilişkileri” bakımından uygulanacağı belirlenmiştir.
Peki karar ne zamandan itibaren geçerli olacak?
Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı, gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabileceği ancak bu tarihin herhalükarda kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemeyeceği düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi, iptal edilen 3095 sayılı Kanun’un 1. maddesinin sözleşmeden kaynaklanmayan borç ilişkileri yönünden iptali nedeniyle doğacak hukuksal boşluk, kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden, bu madde ve 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince iptal hükmünün kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir.
Bu çerçevede karar 01 Aralık 2025 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış olduğundan 1 Eylül 2026 tarihinde yürürlüğe girecektir.
