Günümüzde bilgisayar programları ve yazılımlar, özellikle yapay zekâ ve dijitalleşme süreçleriyle birlikte ciddi yatırımların odağında yer almakta ve dijital teknolojilerin ayrılmaz bir unsuru hâline gelmektedir. Bu yapıların yalnızca işlevsel araçlar olmaktan öteye geçip yaratıcı yönler de içermesi, onları fikrî mülkiyet hukuku bakımından değerlendirmeyi gerektirmektedir. Zira bu tür dijital ürünler, sahibinin bireysel katkısını ve yaratıcılığını barındırmakta; dolayısıyla hukuken korunması gereken eser niteliği taşımaktadır. Bilgisayar programı ve yazılım kavramları, literatürde zaman zaman birbirinin yerine kullanılsa da aralarındaki kapsam farkı dikkat çekmektedir. Yazılım, bilgisayar programlarını da içeren daha geniş bir çerçevede değerlendirilmekte; bu nedenle her iki terimin ayrı ayrı tanımlanması, anlam ve kapsam…
Yazar: Av. Günse ALÇINKAYA
Yeşil sözleşmeler, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik taahhütleri içeren sözleşme türleridir. Bu sözleşmeler, tarafların çevreye duyarlı faaliyetlerde bulunmalarını veya belirli çevresel standartlara uygun hareket etmelerini amaçlar. Karbon emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi gibi taahhütler, yeşil sözleşmelerin temel unsurlarıdır. Türkiye’de bu tür sözleşmelerin hukuki dayanakları, sadece iç hukukla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda uluslararası yükümlülüklerle de şekillenmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylaması, yeşil sözleşmelerin geçerliliği açısından önem taşımaktadır. Yeşil Sözleşmelerin Hukuki Niteliği ve Geçerlilik Şartları Türk Borçlar Kanunu’na (TBK) göre bir sözleşmenin geçerli olabilmesi için; irade beyanlarının uyuşması (TBK m.1), sözleşme konusunun hukuka, ahlaka ve kamu düzenine uygun olması…