Anayasa Mahkemesi’nin 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanun’un 9. Maddesi Hükümlerine İlişkin İptal Kararı’nın Değerlendirilmesi
Anayasa Mahkemesi’nin 11.10.2023 tarih ve 2020/76 Esas, 2023/172 Karar sayılı kararı ile 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 1,3,5,8,9,10 ve 11. fıkraları için iptal kararı verilmiş olup iptal edilen fıkraların maddenin diğer hükümlerinin uygulanmasına engel olacağı değerlendirilerek 6216 sayılı Kanun’un ilgili maddesi uyarınca 9. maddenin bütünüyle iptal edilmesine karar verilmiştir.
Bahse konu karar ışığında 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesini değerlendirmek gerekirse; ilgili madde internet ortamında kişilik haklarını ihlal eden içeriklerin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi ile ilgili olup, kişilik haklarının ihlal edildiği iddiasında bulunan kişilerin, sulh ceza hâkimliklerinden içeriğin yayından çıkarılmasını veya erişimin engellenmesini talep edebileceği düzenlenmiştir. Bu sayede internet ortamında kişilik hakları ihlal edilenlere hızlı ve etkili bir koruma sağlanması amaçlanmış ve bu tür taleplerin değerlendirilmesi ve karara bağlanması süreci, yargının önemli işlevlerinden biri haline gelmiştir.
İlgili maddenin uygulama alanı ve meydana getirebileceği riskler değerlendirildiğinde ise; 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesinin “prima facie ihlal”, yani “bir yayının bir kişinin kişilik haklarını apaçık bir şekilde ihlal ettiğinin daha ilk bakışta anlaşılması” durumunda uygulanabileceği belirtilmektedir. İlk bakışta kişilik hakkının ihlali apaçık belli olmuyorsa hâkimin 9. madde kapsamında içeriğin yayından çıkarılmasına veya erişimin engellenmesine karar vermemesi gerektiği, aksi halde ifade hürriyeti ve adil yargılanma hakkının ihlalinin gündeme geleceği ifade edilmektedir. (Kemal Gözler, “Kişilik Haklarını İhlal Eden İnternet Yayınlarının Kaldırılması Usûlü ve İfade Hürriyeti: 5651 Sayılı Kanunun 9’uncu Maddesinin İfade Hürriyeti Açısından Değerlendirilmesi,” Rona Aybay’a Armağan Legal Hukuk Dergisi 1, Özel Sayı (Aralık 2014): 1060)
Nitekim, Anayasa Mahkemesi de, 5651 sayılı Kanunun 9. maddesinin uygulanmasında belirsizliklerin bulunduğunu ve yargı makamlarının keyfi kararlar verebilmesine yol açabileceği gerekçesiyle özellikle, ifade ve basın özgürlüğü üzerindeki orantısız kısıtlamaların, demokratik toplum düzeninde kabul edilemez sonuçlara neden olabileceği değerlendirmiştir. Bu bağlamda, Anayasa Mahkemesi, mevcut düzenlemenin ifade hürriyeti ile kişilik haklarının korunması arasında olması gereken dengeyi sağlayamadığı sonucuna varmıştır.
Özetlemek gerekirse; Anayasa Mahkemesi, kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle erişimin engellenmesi ve içeriklerin kaldırılmasını düzenleyen 9. maddenin belirsiz olduğunu, keyfi kararlara neden olabileceğini ve ifade ile basın özgürlüğü üzerinde orantısız kısıtlamalara yol açtığını tespit etmiştir. Bu nedenle, 5651 sayılı Kanun’nun 9. maddesini tamamen iptal etme kararı almıştır.
Bahse konu bu iptal kararı 10.10.2024 tarihinde yürürlüğe girecek olup bu süre zarfında ilgili maddeye yönelik düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkarılabileceği gibi herhangi bir düzenleme yapılmaması halinde ise 9. maddenin bu tarihten sonra uygulanması mümkün olmayacaktır. İptal kararının yürürlüğe girdiği tarihten sonra internet ortamında kişilik hakları ihlallerine karşı çekişmeli yargı yoluna başvurulması yani, şikayette bulunmak ve/veya tazminat davası açmak gerekecektir. Ayrıca internet ortamında yayılan içeriklerle “özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiği” iddiasında bulunan kişilerin BTK’ye doğrudan başvurmak suretiyle erişimin engellenmesi talebinde bulunma imkânı da bulunmaktadır.
Anayasa Mahkemesi’nin 10.01.2024 tarih ve 32425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11.20.2023 tarihli ve 2020/76 E. ve 2023/172 K. sayılı kararının tam metni için lütfen bakınız:
(https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/Dosyalar/Kararlar/KararPDF/2023-172-nrm.pdf)
Yazar : Av. Beyza Ece Güvenç & Av. Gülbin Güzeler